E-kitap mı sayfaların kokusu mu?

black tablet computer behind books

Daha e-kitap okuyucular bu kadar popüler değilken, 2015 sonlarında almıştım e-kitap okuyucumu. Türkçe olarak okumak istediğim her kitabı bulamadığım zamanlardı, çok fazla hoşuma gidememişti. Kitap kokusu olmadan okumak keyifli değil demiştim kendime. Sonra 2019 başında göç ettik, eşyalarımızla gelmediğimizden valizime kitap koymak önceliğim olamadı ve e-kitap okuyucumu yanıma aldım. Geçtiğimiz yıla kadar okuduğum tüm kitapları […]

Tekrar Şekersiz Hayat

food love people woman

Bir zamanlar, sadeleşme, minimalizm ve sağlıklı yaşam diyerek hayatımda değişiklikler yapmaya çalışmıştım. Yaptıklarımı, öğrendiklerimi burada sizlerle paylaşmıştım. Hatta blogun en çok okunan yazıları hala o dönem yazdıklarım. Sonra göç geldi, hayatımdaki yeni bir kilometre taşı. Lüksemburg’a alışmaya çalışırken sağlıklı yaşam üzerine kurmaya çalıştığım tüm alışkanlıklar bir bir kayboldu. Aslında ilk geldiğimizde yine sağlıklı beslenmeye devam […]

Yürüyelim mi?

person stands on brown pathway

Aylar önce sabah rutini yazıp bir daha uğramamışım buraya, yazmayı seviyordum ben ne oldu ki? Yürüyelim mi? Ne diyorsun? Evet doğru okudunuz, yürüyelim mi diye soruyorum. Geçtiğimiz haftalardan birinde bir gazetenin sanal köşesinde bir yazı okudum, yürümenin faydalarını anlatıyordu. Yazarını ve gazeteyi ne yazık ki hatırlayamıyorum, yazıdan aklımda kalan ise yürümenin yaratıcılığa katkısı olduğuyla ilgili […]

Günlük

Bir süredir blogumda sadece hikaye denemelerimi yazıyorum. Kendi kendime bir challenge yaptım ve 30 kelime, 30 yazı dedim. Ekim ayında başlamıştım yazmaya ve o günden bugüne 10 farklı kelimeden 10 hikaye yazdım. Yeni kelime ise baykuş ve nedense aklıma yazacak bir şey gelmiyor. Kelimeyi düşünmeye başladığım an oğluma bebekken okuduğum bir kitabın hikayesi yankılanmaya başlıyor […]

Rengarenk

Şehir karmaşasından kaçıp sahil kasabasında bir eve yerleşmek, herkes gibi Mercan’ın da hayallerinden biri olmuştu, üstelik o, bir sahil kasabasında doğmuş, okumak ve para kazanabilmek için İstanbul’a gelmişti. Mercan, kimsenin ayak basmadığı sessiz koydaki evde dünyaya gözlerini açtığında mevsim bahardı, tüm bahçe rengarenk çiçeklerle doluydu, çiçeklerde ise keyifle gezinen arılar, kuşlar, böcekler…Çocukken en yakın arkadaşları […]

Saksı

Yıllardır uğramadığı, çocukluğunun geçtiği ev, bugün satışa çıkarılıyordu. Kimse gelmeden eve gidip son bir kez bakmak için sabah erkenden yola çıktı. Evin boyalarının döküldüğünü ve pencere tahtalarının eskidiğini dışarıdan gördüğünde içeri girmekte tereddüt etse de çok sevdiği tahta oymalı kapıya adım adım yaklaştı. Evin etrafı neredeyse bir insan boyu duvarla çevriliydi, o çok sevdiği kapı […]

2020 Biterken

Geleneksel yıl sonu değerlendirme yazıma hoş geldiniz… 2020 biterken demeden yılı bitiremezdim değil mi? Gerçi, pandemi nedeniyle tam da hayal ettiğim gibi bir yıl olmadı ama yine de keyifli anılar biriktirebildiğim bir yıl oldu. Hiç ummadığımız şekilde, evlerde kalınca çekirdek ailemizle vakit geçirmenin değerini öğrendik mesela. Hatta evde olmanın dışarıda olmaktan daha keyifli olduğu anlar […]

Tilki

Madam Flore, her sabah evinin önünde oturur, yoldan geçen herkese günaydın derdi. Beline kadar inen kıvırcık bembeyaz saçlarına her sabah özenle şekil verir, en güzel kıyafetlerini giyerek otururdu kapısının önündeki bankta. Küçük sehpasında ise bir fincan kahvesi ve kruvasanı eksik olmazdı. Kruvasanları evininin hemen yanındaki fırından alırdı, fırının ilk müşterisi daima Madam Flore olurdu. Evinin […]

Kahve

İş hayatına atıldığında kendine söz vermişti; her sabah kahvesini sakinlikle içecekti. İşe ilk başladığı zamanlar bu sakinlik anlarını evinde yaşıyordu, kendi işini yönetmeye başladıktan sonra ise bu anlarını sahildeki küçük kafeteryaya taşıdı. Her sabah işten önce oraya uğrar, büyük bardakta Türk kahvesini içer, işinin başına öyle giderdi. Yine öyle bir günde sahile doğru yürüyordu ama […]