Özlem

empty bench

En sevdiğim parkın, en sevdiğim köşesindeyim… Burada eskiden kocaman bir çınar ağacı vardı, bu ağacın altında oynardık arkadaşlarımla. Karşıdaki kestane ağacını ise babamla birlikte ekmiştik, her gün gelip sulardım onu bir an önce büyüsün diye… Parktaki her bir ağacı ailelerimizle birlikte ekmiştik arkadaşlarımızla. Hızlı büyüyen ağaçlar daha biz çocukken salıncak olmuştu dallarıyla, bazen de yaprakları […]

Rahatsızlık

scenic view of clouds during dawn

Elimde kahvem, aklımda yaşadığım ilişkiden duyduğum rahatsızlıkla pencerede fırtınayı izliyordum. Hayatımda ilk defa bir fırtınanın içindeyim; karşımda şimşekler çakarken kalbimi belirsizlikler yoruyordu. Fırtınada gemisini rotasında tutmaya çalışan kaptan gibiydim. Her şey çok sakin başlamıştı, tıpkı bu sabahın dinginliği gibiydi. Birlikte geçirdiğimiz her an sonsuz bir mutluluktu, gözlerimize baktığımızda birbirimizi anlıyorduk. Bulutsuz bir günde birden çiseleyen […]

Kutu

selective focus photography of turned on black metal framed light sconce

Domates salçası yaptığım o gün keşke mail kutuma bakmasaydım diye düşünüyordu Selin. O günden beri çığlıklar hayatına girmiş, ormandaki günleri tekrar yaşamasına sebep olmuştu. Şimdi de yeni bir mesaj vardı karşısında her şeyi bırakıp ormana gitmesini isteyen. “Murat hala o ormandaki gençler sanıyor bizi sanırım, nasıl her şeyi bırakabilirim, kızımı nasıl yalnız bırakabilirim?” Maili okuduğunda […]

Bırakmak

person walking between green forest trees

Herkes çadırlarına girmiş derin uykunun kollarına bırakmıştı kendini. Benimse gözüme uyku girmiyordu, anlatılan hikayeler sessiz ormanda yankılanıyordu sanki. Ormanın derinliklerinden yardım çığlıkları duyuyor gibiydim. Selin’i uyandırmaya çalıştım birlikte bakalım diye, uykusu o kadar tatlıydıki yerinden kıpırdamadı bile. Çadırın dışından yakından bir ses geldiğini hissettim, dışarı çıktığımda kamp alanının dağıtıldığını ve ormana doğru koşan bir kız […]

Sabun

food winter broken soap

Yıllar sonra genç kızlığının geçtiği o küçük odadaydı. Oda, bıraktığı gibiydi; dağıttığı giysileri ve kitapları bile yerde duruyordu, kalın bir toz tabakasının altında. Annesi odasına gittiğinden beri hiç dokunmamıştı. “Bir gün geri döneceğini biliyordum.” Arkasını döndüğünde annesinin gözünde bir damla yaşla ona baktığını gördü. Sessizce önüne dönüp yerdeki eşyaları toplamaya başladı, artık giymesi imkansız giysileri, […]

Radyo

Hanzade, dedesinin evine gidip onun eski radyosuyla oynamayı çok severdi. Dedesi, o radyonun ona büyülü bir kapı açacağını söylemişti. Hanzade bu sözden sonra dedesini her ziyaretinde radyoyu kurcalar bir kapı görmeyi umut ederdi. Bir gün çalışmayan radyodan şarkılar duymaya başladı, dedesi yanına sessizce yaklaşıp ‘artık kapı açılmaya hazır, radyoyu evine götür’ dedi. Eski radyoyu alıp […]

Tekne

Gözlerimi açtığımda, şişelerin içlerine yerleştirilen teknelerle dolu bir odadaydım. Maket teknelerden odanın kapısı görülmüyordu. Nerede olduğumu, buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum. Sabah uyandığımda gün, her zamanki gibi başlamıştı; kahvemi içip yürüyüşümü yapmış ve işe gitmek için evden çıkmıştım. Tüm gün yine olağan işlerle geçmişti, işten çıkıp arabama binmek üzereyken yoldan geçen bir evsize gözüm takılmıştı, ona […]

Mum

mum

Şehrin göbeğinde elektriksiz bir yaşam, sanki ütopya gibi geliyor insana… Onların hikayesi de böyle bir ütopyada başladı işte… Yeliz akşam evde ne yemek pişireceğini düşünerek apartmana giriyordu ki bir anda elektrikler kesildi, cep telefonun ışığıyla onuncu kattaki dairesine geldiğinde arkasından özür dileyen sesle yerinden zıpladı, bir anda kendini korku filminde gibi hissetti. Neyseki sadece karşı […]

Atölye

Uçurumun altı deniz, kenarı ise evi… Ve dik bir ip merdivenle sahile iniş… Böyle bir evde yaşayacağını söyleselerdi, inanmazdı Ece. Şehrin merkezinde olup her şeye yakın olmayı severdi, hayallerinde bile yoktu böyle bir ev… Bir gün en sevdiği hobisini işe dönüştürmek istedi, her beyaz yakalı gibi. Hayali birden bire kendine ait atölyesinde resimlerini yapmak oldu. […]