Hera ve Elif

beautiful peacock feathers in close up photography

Çocukluğunda her yaz uzaktan baktığı adaya geldiğinde, saatlerini antik bir sütunun önünde geçireceğini bilmiyordu Elif. Hera Tapınağı’nın günümüze kadar gelmiş görkemli sütunu onu kendine hayran bırakmıştı. Her gün otelinden çıkıp antik alana defteriyle gidiyor, ziyaret saati sonuna kadar hevesle yazıyordu.  Sisam’a diğer adıyla Samos’a gelmek hiç aklında yoktu Elif’in, aslında birkaç yıl önce ona kitap […]

Kutu

selective focus photography of turned on black metal framed light sconce

Domates salçası yaptığım o gün keşke mail kutuma bakmasaydım diye düşünüyordu Selin. O günden beri çığlıklar hayatına girmiş, ormandaki günleri tekrar yaşamasına sebep olmuştu. Şimdi de yeni bir mesaj vardı karşısında her şeyi bırakıp ormana gitmesini isteyen. “Murat hala o ormandaki gençler sanıyor bizi sanırım, nasıl her şeyi bırakabilirim, kızımı nasıl yalnız bırakabilirim?” Maili okuduğunda […]

Bırakmak

person walking between green forest trees

Herkes çadırlarına girmiş derin uykunun kollarına bırakmıştı kendini. Benimse gözüme uyku girmiyordu, anlatılan hikayeler sessiz ormanda yankılanıyordu sanki. Ormanın derinliklerinden yardım çığlıkları duyuyor gibiydim. Selin’i uyandırmaya çalıştım birlikte bakalım diye, uykusu o kadar tatlıydıki yerinden kıpırdamadı bile. Çadırın dışından yakından bir ses geldiğini hissettim, dışarı çıktığımda kamp alanının dağıtıldığını ve ormana doğru koşan bir kız […]

Sabun

food winter broken soap

Yıllar sonra genç kızlığının geçtiği o küçük odadaydı. Oda, bıraktığı gibiydi; dağıttığı giysileri ve kitapları bile yerde duruyordu, kalın bir toz tabakasının altında. Annesi odasına gittiğinden beri hiç dokunmamıştı. “Bir gün geri döneceğini biliyordum.” Arkasını döndüğünde annesinin gözünde bir damla yaşla ona baktığını gördü. Sessizce önüne dönüp yerdeki eşyaları toplamaya başladı, artık giymesi imkansız giysileri, […]

Domates

Mutfaktaydı, her gün olduğu gibi günün yemeği için tezgahın başındaydı. Önce soğanları soyup doğradı, sonra havuçları, patatesleri; ilk önce sebzeleri yıkamıştı, domatesleri ise hep sona bırakırdı. Domatesleri rendelerken aklından günü nasıl geçireceğini planlıyordu, bir anda telefonun gelen posta bildirimi ile yerinden sıçradı, faturalar ve reklam postaları dışında bir şey gelmezdi kutusuna o yüzden domatesleri rendelemeye […]

Şaklaban

‘Çalıştır, çalıştır…’ Elleriyle başının her iki yanındaki hayali kolları çeviriyor, aynı iki kelimeyi tekrar ederek aklına yeni bir şaklabanlık gelir mi diye köşesine çekilmiş bekliyordu. Yaptığı her şakaya kahkahalarla gülen arkadaşları en iyi şaklaban yarışmasına katılması için onu ikna etmişlerdi. Finale kadar yarattıkları onu hep bir adım sonrasına taşımış ve herkesi güldürmüştü ama şimdi aklına […]

Kare

Madam Flore, her sabah evinin önünde oturur, yoldan geçen herkese günaydın derdi… Küçük tilki ona yeni arkadaşını getirdiği güne kadar bu rutini hep böyle devam etmişti. Yeni arkadaşıyla birlikte ise yeni bir renk gelmişti hayatına; küçük çocuk her gün okuldan sonra Madam’ın evine uğrar, onunla sohbet eder, oyun oynardı. Ufaklık ile Madam’ın zamanı unuttukları sohbet […]

Radyo

Hanzade, dedesinin evine gidip onun eski radyosuyla oynamayı çok severdi. Dedesi, o radyonun ona büyülü bir kapı açacağını söylemişti. Hanzade bu sözden sonra dedesini her ziyaretinde radyoyu kurcalar bir kapı görmeyi umut ederdi. Bir gün çalışmayan radyodan şarkılar duymaya başladı, dedesi yanına sessizce yaklaşıp ‘artık kapı açılmaya hazır, radyoyu evine götür’ dedi. Eski radyoyu alıp […]

Gül

Ayrılığımızın kırkbeşinci günü, beni bırakıp gitmeseydi, birlikteliğimizin beşinci yılını kutluyor olacaktık bugün. Alışamadım yalnızlığa; hala sol yanım onu arıyor, hala kahvemi içerken ona da bir fincan koyuyorum, hala diş fırçası banyoda duruyor. ‘Bitti artık’ dediğinde evdeki tüm eşyalarını topladı, bir tek banyodaki diş fırçası kaldı bana, bir de evin her köşesinde bize ait anılar… Acaba […]