Kare

Madam Flore, her sabah evinin önünde oturur, yoldan geçen herkese günaydın derdi…

Küçük tilki ona yeni arkadaşını getirdiği güne kadar bu rutini hep böyle devam etmişti. Yeni arkadaşıyla birlikte ise yeni bir renk gelmişti hayatına; küçük çocuk her gün okuldan sonra Madam’ın evine uğrar, onunla sohbet eder, oyun oynardı. Ufaklık ile Madam’ın zamanı unuttukları sohbet konusu ise bitkilerdi.

Ufaklık her gelişinde bahçeden bir bitki bulurdu. Madam, keyifle bitkinin bakımı, çiçeklenmesi, büyümesini anlatır, albümlerinden o bitkisiyle olan bir fotoğrafını gösterirdi. Kendisinin bitkileriyle belki yüzlerce fotoğrafı vardı, onları çocukları gibi sever, özel günlerde onları süsler ve hatıra fotoğrafları çekilirdi.

Ufaklık ise artık yanlarında olmayan büyük annesi gibi görüyordu Madam’ı, onun evine geldiğinde sanki büyük annesinin yanına gelmiş gibi rahat ediyordu. Bir gün bahçede lavantaları anlatırken Madam, kızıl tilki yine seke seke bahçesine girdi. Tilkiyi farkeden ufaklık arkasından gelenleri görünce sevinç çığlıkları atmaya başladı; kızıl tilkiyi beş küçük yavru takip ediyordu. Evcil bir hayvan gibi tilki yanlarına gelip Madam’a kendini sevdirirken, ufaklık da yavrularla oynamaya başlamıştı.

Ufaklık tilkilerle oynarken Madam eve girip onlar için yiyecek bir şeyler hazırladı, ufaklık içinse çikolatalı kurabiye ve kocaman bir bardak süt hazırlamıştı. Ufaklık kurabiyesini yerken bunların büyük annesinin kurabiyeleri kadar lezzetli olduğunu fark etti.

“Madam, sizin benim büyük annem gibi torunlarınız var mı? Onlar bence çok şanslı çok güzel kurabiye yapıyorsunuz.”

Madam birden sessizleşti, tilkilerin yavrularına bakarken gözünden bir damla yaş düştü. Ufaklık ne olduğunu anlayamamıştı, sadece bir soru sormuştu ve ağlamaya başlamıştı, büyükleri anlamak gerçekten çok zordu. Sonra ne yaptıysa Madam’ın neşesi yerine gelmedi. Annesi onu almaya geldiğinde hala ağlamak üzereymiş gibi duruyordu.

O günden sonra bir daha Madam sabahları evinin önünde oturmadı, ufaklık onu ziyaret ettiğinde onunla konuşuyordu ama eskisi gibi albümlerini çıkarıp fotoğraflarını göstermiyordu.

Günler geçerken ufaklığın okulunda anneler günü hazırlıkları başladı, herkes annesi için bir kutu yapıyordu. Ufaklık, kare bir kutu yaptı içini ise okulun bahçesinden topladığı papatyalarla doldurdu ve Madam’ın kapısını çaldı. Madam’ın bahçesinde olmayan tek çiçek papatyalardı, tek bir tane bile görmemişti Ufaklık, o yüzden kutuyu papatya doldurmuştu ama o gün çaldığı kapı hiç açılmadı. Kutuyu kapının önüne bırakıp evine gitti.

O kare kutu, güneşten solup yağmurlardan ıslanırken hep orada kaldı, uzun bir süre hiç kimse kutuyu kaldırmadı.

Aylar sonra kapının önünde kendi yaşlarında bir çocuk koşturduğunu gördü Ufaklık, hemen yanına gidip Madam’ı sordu:

“Madam benim büyük annemdi, bugün onun melek olduğunu söyledi annem.”

**Daha önce yazdığım Tilki hikayesinin devamı gibi olsun dedim.

***Yeni kelime, Şaklaban.

3 thoughts on “Kare

  1. Geri bildirim: Radyo - elmalıkedi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir