Ne yazarını biliyordum ne de adını, ilk defa raflarda gördüm Krizalitler kitabını. Önce elime aldım inceledim, arka kapağını okudum yerine geri bıraktım. Aradan iki üç gün geçti, tekrar kitapçıdaydım, raftan yine bana göz kırpıyordu. Bu sefer elime aldım, ilk sayfalarını okumaya başladım ve kendimi kasada buldum.

Krizalitler kitabıyla tanışma hikayem böyle kısaca. Kitabı aldıktan sonra yaklaşık iki ay kadar kitaplığımda durdu, hep elime alıp geri bıraktım yerine. En sonunda geçtiğimiz günlerde tamam okuyorum seni, dedim ve tek solukta okudum diyebilirim. Bilim kurgu kitaplarını hep sevmişimdir, ama Krizalitler kitabını daha önce duymamıştım. Hala iyi bir okur olma çabalarındayım, hoş görün beni 🙂

Kitaba gelirsek, 1955 yılında yazılmış ve bilim kurgunun altın çağında kült bir eser olarak tanımlanıyor arka kapağında. Kitap, nükleer savaş sonrası ayakta kalabilmiş bir toplumu anlatıyor ve bu toplum “Doğal biçim kutsaldır, kurtuluşumuz saflıktadır” ideolojisini benimseyerek farklı olanları felaket habercisi olarak görüyor. Savaş dönemini halk hatırlamıyor ancak çok uzun yıllar önce yaşanmış olsa da radyasyonun etkisi hala devam ediyor. Radyasyon nedeniyle de insanlar ve bitkiler mutant olarak doğabiliyorlar.

Mutant olan bitki ve hayvanlar imha edilirken, insanlar ise topluluğun dışına gönderiliyorlar. Hiçbir anormalliğe izin verilmiyor.  Biraz daha yazarsam kitap hakkında spoiler vermeye başlayacağım 🙂 Kısaca hoşgörüsüz ve bağnaz bir toplumun değer yargılarının ne kadar ince çizgilerde olduğunu gözler önüne sermiş bir kıyamet sonrası kurgusu. Yazarın yaratıcılığına ayrıca hayran kaldığımı da belirtmek isterim. Kitabın sonu ise tamamen büyük bir sürpriz, kesinlikle sonunu o şekilde beklemiyordum.

Bu arada size küçük bir bilgi,  krizalit, bazı böceklerde tırtılın kendi çevresine ördüğü koza içindeki devinimsiz, kelebeğe ya da böceğe dönüşme evresindeki durumu olarak tanımlanıyor vikipedide. Kitabı elime aldığımda krizalit ne ki, ne anlatıyor acaba kitap dedim;  vikipedide tanımını okuduğumda bilim kurgu da olduğunu bildiğimden böceklerle ilgili bir kitap okuyacağımı düşünmüştüm düz mantıkla. Kitabı okuduktan sonra ise düz mantığı bırakmak gerektiğini anladım. Açıkçası böyle bir başlık hiç aklıma gelmezdi 🙂

Kısaca, eğer bilim kurgu seviyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun. Sevmiyorsanız da farklı bir tarz için okuyun, emin etkisinde kalacaksınız… İyi okumalar…