Geçen hafta sadeleşmek güzeldir diye yazmıştım, birden bire gözüme fazla gelen eşya fazlalığından bahsetmiştim. Ve o günden itibaren algılarım daha çok açıldı   sadeleşme ve minimalizm  üzerine, karşıma çıkan her blogu, yazıyı, kitabı okumak istedim; daha fazlasını öğrenmek ve uygulayabilmek için. Francine Jay’in kitabı da kitapçıda karşıma çıkan ve hiç düşünmeden kasaya gittiğim kitaplardan oldu. Tabi burada farkında olmadan sadeleşmenin ilk felsefesi “daha az alışveriş” kısmını göz ardı etmiş oldum ve sonradan neden acaba e-kitap şeklinde hem daha ucuza hem de kağıt israfı olmayanı almadım dedim ama artık çok geçti.

Kitabın yazarı www.missminimalist.com adresinde yazıyor, orada önerilerde       bulunup deneyimlerini paylaşıyor, bu kitap da aslında onların kısa bir özeti           diyebiliriz. Kitap 4 farklı bölümden oluşuyor, ilk bölümde felsefesinde, sonra Streamline yöntemi, 3.bölümde oda oda minimalleşmekten ve son bölümde bunu bir yaşam tarzı haline getirmekten bahsediyor. Benim gibi sadeleşme ve minimalizm neymiş, nereden gelmiş bu, nasıl oluyormuş gibi sorular soruyorsanız kendinize, bu kitap rehber niteliğinde.

Peki bu streamline yöntemi de nedir dediğinizi duyar gibiyim. Streamline sözcüğü temizlik sürecinde her bir adımı ifade eder, bunlar;  Start Over, Trash,treasury,transfer, Reason for each item, Everything in its place, All surfaces clear, Modules, Limits,If one comes, one goes out, Narrow down, Everyday maintanence. Hadi adım adım bakalım birlikte, bende 1 haftalık deneyimimden örnekler vereyim:

Start Over, Sil baştan… Bu adımda sadeleşmeyi planladığınız odada yer alan eşyaları komple dışarı çıkarın ya da başka odaya alın ve sadece işinize yarayanları odaya geri alın diyor. Ailemle birlikte özellikle Küçük Sıpam varken benim böyle bir şey yapmam neredeyse imkansız olduğundan sadece gözden geçirdiğim bölge için uyguladım bu adımı. Sadeleşmeye soyunma odasından başladığım için önce gardırobun kendime ait bölümündeki giysilerin hepsini yatağın üzerine yığdım ve tek tek deneyerek ve bana hissettirdiklerine bakarak dolaba yerleştirdim. Hala atmaya ya da vermeye kıyamadıklarım olsa da dolabımda baya yer açıldı. Sonra gün gün çekmecelerime, hobi malzemelerime uyguladım bu adımı.

Eşyaların hepsini dışarı çıkardıktan sonra yerleştirirken ikinci adım başlıyor; Trash,treasury,transfer , Çöp, Hazine, Transfer… Oldukça basit bir adım eşyalarınızı bu 3 kategoriye göre ayırıyorsunuz: Başlıklardan anlaşıldığı gibi çöpler çöpe, transferler verilecek ya da satılacakların arasına ve hazinelerde dolapta uygun yerlere.

Üçüncü adım Reason for each item, Her Eşya için gerekçe… Bu adımda gerçekçi olmak ve kendinize karşı dürüst olmak en önemlisi. Hazineye ayırdığınız her eşya için mantıklı bir gerekçeniz olmalı ama bu kesinlikle “bu eşyayı sevmiyorum ancak bana X kişisinin hediyesi elden çıkaramam” olmamalı. Mantıklı gerekçelerin başında kullanabilirlik ve sizin sevmeniz ilk sırayı çekiyor. Ben henüz giysilerimi ayırma kısmını tam anlamıyla bitiremedim, giysilerimde bana küçük gelen, o an için moda diye aldığım ama artık giymediğim kıyafetlerin yanı sıra hediye gelen sırf hediye için sevmediğim halde dolabımda duranları da ayırdım eminim o kıyafetlerle benden daha mutlu olacaklar vardır.

Dördüncü adım Everything in its place, her şey yerli yerinde… unutmayın dağınıklık dağınıklığı çeker, bir çorabı kirli sepeti yerine yere attığınızı düşünün ertesi gün diğer arkadaşları da yanında birikmeye başlar. İşiniz bittiğinde eşyaları kendi yerlerine koymalısınız. Bir haftadır bunu uyguluyorum, çoğu kişi bunu yapıyordur ama ben yapmıyordum, kahve mi içtim bardağım içtiğim yer de tüm gün boyunca kalırdı, ya da telefonu şarj ettiğimde şarj aleti en son hangi prizde kullandıysam kalırdı. Şimdilik bu küçük ama büyük dağınıklıları yerli yerinde bırakıyorum, kahvemi içince bardağım benimle mutfağa geliyor, şarj aletim çantama…

Beşinci adım All surfaces clear, Tüm yüzeyler boş… Yerlerde, masa üstlerinde, eşya toplayabilecek tüm yüzeylerde eşyaların olmamasını belirtiyor yazar. Dediğim gibi sadece yatak odamda uyguluyorum ve gerçekten yüzeylerde fazla eşya olmayınca insan daha bir huzurlu oluyor ve toplaması da daha kolay oluyor. Örneğin deodorantlarımı, kremleri ve parfümlerimi küçük bir sepetin içine koydum o da şifonyerin üzerinde duruyor. Önceden tüm ekipmanlar şifonyere yayılmış durumdaydı şimdi sadece o sepette ve sepetten çıkarlarsa yerlerine dönmeleri çok kolay oluyor. Aynı şekilde şifonyerin üzerine oraya ait olmayan bir eşya geldiğinde de yerine gitmesi daha kolay oluyor çünkü yerinin orası olmadığını belirtiyor 🙂

Altıncı adım Modules, Modüller…  Benzer eşyaları bir arada tuttuğunuz modülleriniz olsun diyor, benim bir üst paragrafta bahsettiğim sepet gibi. Hobileriniz için, DVDleriniz için, tamir aletleriniz için, daha bu örnekleri çoğaltabilirsiniz, modülleriniz olursa toplaması ve bulması daha kolay olacağı gibi hangi eşyadan ne kadar var onu da bilirsiniz diyor. Bende farkında olmadan hobi malzemelerim için yapmışım bunu, hobim için aldığım ipler, kumaşlar hepsi bir kutunun içinde durur  yeni bir projeye başlayacağım zaman, önce elimdeki mevcut renkteki ipleri ve kumaşları uydurmaya çalışırım hem gereksiz masraf olmaz hem de elimdekileri tüketmiş olurum. Tamam itiraf ediyorum, ilk yaptığım Vosvoslu Kedi projemde sonra yaptığım  ikinci vosvoslu yastık için ip alırken elimdekileri kontrol etmemiş ve gidip almıştım şemadaki renkleri, eve geldiğimde 5 rengin bende mevcut olduğunu öğrendim. İşte o günden sonra hobi malzemelerim tek bir kutuda toplandı ve her projeden önce kontrol edildi, farkında olmadan sadeleşmeye adım atmışım 🙂

Yedinci adım Limits, Sınırlar…bu adımda eşyalarınız için bir sınır belirleyin diyor ve o sınırı aşmamalarını sağlayın diyor. Benim hobi kutum gibi, hobi kutumdakiler bitmeden yeni malzeme almıyorum.

Sekizinci adım  If one comes, one goes out, Biri gelirse biri gider… fazla açıklamaya gerek yok sanırım; yeni bir şey alırsanız evden eskisi gider. Bu adımı henüz kendim uygulamadım, bakalım ilerleyen dönemlerde uygulayabilecek miyim?

Dokuzuncu adım Narrow down, Azaltmak…Zorunlu şeyler listesi yapmalı ve eşyalarınızı buna göre azaltmalısınız; hedefiniz en fazla sayıdaki görevi en az sayıda aletle tamamlamak diyor yazar… bu adımda kendimde denemediğim adımlardan.

Ve son adım Everyday maintanence, günlük takip…tüm yukarıdaki adımların bir anda yok olmasını istemiyorsanız evinizi ve eşyalarınızı günlük olarak takip etmelisiniz diyor. Başlarda sıkıcı gelebilir ancak alışınca hoşunuza gidecek diyor. Bir haftadır yatak odamı günlük olarak takip ediyorum ve hiç dağılmadı. Önceden odamı topladığımda en fazla 24 saat içinde eski haline gelirdi, günlük olarak takip ettiğimden beri hiç dağılmadı ve mutluyum 🙂

Sizde bu satırları okuyup azaltmak güzeldir, az eşya çok anı diyorsanız sadeleşme tam size göre olabilir. Kendi deneyimlerimi hafta hafta paylaşmayı düşünüyorum bundan sonra bakalım nasıl olacak 🙂 Başlamadan önce bir okuyalım bakalım Azla Mutlu Olmak nedir derseniz, Francine Jay’in kitabını öneririm…

İyi okumalar…

Sadeleşmek güzeldir…

Bunlarda ilginizi çekebilir...

SADE Handan / Ayşe Kulin Bir Annenin Başucu Kitapları Mutluluk / Zülfü Livaneli