Kitaplığımda tekrar okunmak için bekleyen Zamanı Anlamak… Okuma zamanı bu aymış…

Öğretmenin Mori’yle Salı Buluşmaları’nın yazarı Mitch Albom yazmış bu kitabı, bu arada Salı Buluşmaları ise hala kitaplığımda okunmayı bekliyor. Zamanı Anlamak kitabını 2013 yılında okumuşum, okumuşum diyorum çünkü kitap ile ilgili hiçbir şey hatırlamadığımı fark ettim. Tekrar okuduğumda altını çize çize, sindirerek okudum. Gerçi ilk okuduğum dönemde hamileydim, sanırım onun da etkisi vardır unutmuş olmam da ama olsun 🙂 Tamam, kitaba geliyorum:

Tarih öncesi zamanlarda her şeyi saymayı meraklı Dor’un hikayesi ile başlıyor kitap. Dor sayma merakı ile zamanı da sayıyor ve Tanrı tarafından Dor yani Zaman Baba, zamanı saydığı için cezalandırılıyor. Bir mağara da zaman ile ilgili dilekleri bulunan tüm insanları dinlemek cezası Zaman Baba’nın. Mağaranın içerisinde biraz daha zaman ya da bitsin artık dileklerini duyarak geçen binlerce yıl, Zaman Baba’nın cezası gök ile yer birleşince bitecek diyor Tanrı ve günümüzde cezası bitiyor.

“Bitsin artık” diyen Sarah’nın hikayesi ile, “Bir yaşam daha” isteyen Victor’un hikayesini de Zaman Baba’nın hikayesi ile eş zamanlı okuyorsunuz. Sonunda tahmin edersiniz ki bu üç kişinin yaşamı günümüzde kesişiyor. Böyle iki cümle de yazınca çok basit bir hikayeymiş gibi gelse de insana, kurgusu bence okunmaya değer kılıyor kitabı. Kitap hakkında daha fazla yazarsam, kitabı daha detaylı anlatmaya başlayacağım sanırım. O yüzden altını çizdiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum, kim bilir belki birilerinin bu sözleri duymaya, okumaya ihtiyacı vardır 😉

Halbuki dört bir yanınızda, zamanı saymaya gerek duymayan bir dünya uzanır. Kuşlar geç kalmaz. Köpekler saatlerine bakmaz. Geyiklerin doğum günlerini unutmamak gibi bir dertleri yoktur. Zamanı yalnızca insanoğlu sayar. Saat başlarında yalnızca insanoğlu çan çalar. Ve işte bu yüzden, başka hiçbir yaratığın katlanmak zorunda kalmadığı felç edici bir korkudan yalnızca insanoğlu mustariptir. Zamanın bitmekte olduğu korkusundan.

• Yakında insanoğlu bütün günlerini sayar olacak, sonra günün daha küçük parçalarını, sonra daha da küçüklerini… ta ki bu sayım onu tüketene ve ona verilmiş olan dünyanın mucizeviliğinden eser kalmayana dek.
• İnsanlar kaçırdıkları fırsatları, iyi değerlendiremedikleri günleri kendilerine dert etmeye, ne kadar uzun yaşayacakları konusunda sürekli olarak endişelenmeye başladılar; çünkü hayatın anlarını sayıyor olmak, geri sayımı da kaçınılmaz olarak beraberinde getirmişti.
• İnsanın elinde hiçbir şey kalmadığı zaman yaptığı şeyi yapıyordu. Kendisine kendi yaşam öyküsünü anlatıyordu.
• Hiçbir zaman çok geç ya da çok erken değildir. Her zaman ne zaman olması gerekiyorsa o zamandır.
• ‘İki kişi neyi değiştirecek ki?’ ‘Sen tek kişiydin’ dedi yaşlı adam, ‘ve dünyayı değiştirdin’.
• Bazen beklediğin sevgiyi alamadığın zaman, verirsen alabileceğini düşünürsün.
• Her istediğini elde edebilen bir adam hiçbir şeyi kolay beğenmez. Anıları olmayan bir adamsa yalnızca bir kabuktan ibarettir.
• Zaman çok hızlı geçer, bir de bakarsın veda ediyorsundur, ama hiç zaman geçmemiş gibi gelir sana.
• Çocuklar zamanı tersine çevirmeyi çok nadir isterler. Genellikle aceleleri vardır.
• Hepimiz kaybettiklerimizi özleriz. Ama bazen, sahip olduklarımızı unuttuğumuz olur.
• Bu çağın araçları-telefonlar, bilgisayarlar- insanların olağanüstü bir hızla hareket etmelerini mümkün kılıyordu. Ama hiç kimse, başarılan ona şeye rağmen asla huzur bulamıyordu. Saatin kaç olduğunu anlamak için durmaksızın cihazlarına bakıyorlardı. Günleri ve geceleri neden ölçtün? Bilmek için. Kentin yükseklerinde otururken, bir şeyi bilmekle onun değerini anlamanın aynı şey olmadığını fark etti Zaman Baba.
• Ve umut kaybolduğunda, zaman cezaya dönüşür.
• Geleceği beğenmediğin takdirde fırlatıp atabileceğin fikri gençliğe özgü bir şeydir.
• En yalnız olduğunuz zaman, bir başkasının yalnızlığını kucakladığınız zamandır.
• Zaman geri verilen bir şey değildir. Bir sonraki an duaların yanıt bulacak olabilir. Bunu inkar etmek geleceğinin en önemli kısmını inkar etmek olur.
• Bitişler dünler içindir, yarınlar için değil.
• Zaman sonsuz olunca hiçbir şeyin özelliği kalmaz. Kayıpların ve fedakarlıkların yokluğunda, elimizdekinin kıymetini bilemeyiz.
• Günümüzde insanın verimli olmak, saatleri doldurmak adına yaptığı her şey, mutluluk vermekten uzaktır. Onu yalnızca daha fazlasını yapmaya aç haline getirir. İnsan kendi varlığına hükmetmek ister. Ama kimse zamana hükmedemez.
• Doğmuş olan herkes, her an ölmektedir zaten.

Bunlarda ilginizi çekebilir...

Koku / Patrick Süskind Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları / Ransom Riggs SADE Krizalitler // John Wyndham