Buergbrennen, Hoş geldin Bahar

Cemreler teker teker yeryüzüne düşerken baharda tatlı bir uyanışa başladı. Dallardaki tomurcuklar bile insana huzur veriyor. Evet, bir kış insanı değilim baharı seviyorum, hem baharı kim sevmez ki? Buralarda bahar tam anlamıyla kendini gösterdi diyemem, zaten daha martın başındayız birazcık daha zamana ihtiyacımız var. Hava aşırı soğuk olmasa da yağmurlarla güneşe hasret kaldık diyebilirim, güneşi […]

Bir Yıl Bitti…

Olurdu olmazdı, alışırız alıştık derken koskocaman bir yıl bitti yeni ülkemizde. Düşününce çok uzun, yaşayınca çok kısa bir yıl bitti. Uçaktan inip eve geldiğimiz, o yorgunlukla yediğimiz ilk yemek dün gibi aklımda. İlk gece ki yarı huzurlu uykum sanki dün gece gibi. Hayatım boyunca İzmir’den hiç ayrılmadığım için kendime güvenemiyordum alışma konusunda, herkese aman alışırım […]

Dräikinneksdag

Bu sene biraz değişiklik yapıp yaşadığım ülkedeki gelenekleri, araştırıp öğrendiğim kadarıyla aktarmak istiyorum. Çoğu gelenek doğal olarak Hristiyanlık ile ilgili ama şahsen bunları öğrenip genel kültürümü artırmak hoşuma gidiyor. Lüksemburg’u keşfedebilmek adına ülkeyi tanıtan hesapları takip ediyorum, onların 6 Ocak’ta bir kral tacı paylaştığını ve takip ettiğim bir kaç Lüksemburglu bloggerında tarif verdiğini görünce araştırmaya […]

Hafta Sonu Gezisi: Vianden

Gecikmiş hafta sonu gezimizle merhaba… İsveç’ten döndükten sonra yerimizde duramadık ve ne zamandır görmek istediğim Vianden’e gittik. Lüksemburg’un mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri olan Vianden Kalesi gezi rotamızı belirledi diyebilirim. 11. yüzyıldan kalma Roma kalesinin üzerine inşa edilen kale Avrupa’daki gotik mimarinin örneklerinden sayılıyormuş. 1820 yılına kadar ayakta kalmayı başarmış kaleyi, dönemin Hollanda kralı parça […]

Hafta Sonu Gezisi: Müzeler

Lüksemburg’a geldiğimizden beri nasıl olsa bir gün gezeriz buralardayız diye düşünerek müzeler yerine çevremizi geziyorduk, iyi ki öyle yapmışız, müzeler için özel günleri varmış. Müze giriş ücretleri çok yüksek değil 5-8 Euro arasında değişiyor ama Mayıs ayında 2 gün müze günü olarak geçiyormuş ve tüm müzeler ücretsizmiş. Ekim ayında da bir gün Museum Night olarak […]

Okul Yolu

Göç etmeye karar verdikten sonra aklımdaki en büyük soru işareti oğlumun alışıp alışamayacağı konusuydu. Biz büyüklerin bir şekilde alışabileceğine inancım tamdı ama oğlum nasıl davranır, ne yapar hiç tahmin edememiştim. Çocukların bir çok konuda bizden daha çabuk uyum sağladığını biliyor olsam da insan aklındaki acaba sorularını susturamıyormuş. Düşünüyorum da eğitim sistemi Türkiye’deki gibi olsaydı, alışması […]

Lüksemburg’da Bir Ay

Yeni bir evde, yeni bir ülkede, bambaşka insanlarla bir ay bitmiş bile… Biraz oradan biraz buradan Lüksemburg’da geçen bir ayımı anlatmaya geldim, hazırsanız kahvenizi alıp başlayabiliriz: Türk Hava yollarının İstanbul uçağının iptal olması ile 1 gün rötarlı, uykusuz ve havaalanından çıkarken havaalanı polisinin el çantamı, kabin bagajımı tamamen boşalttırması eşliğinde Lüksemburg’a adım attım. 2 kocaman […]

Yepyeni Bir Hayat

Ağustos ayında yeni hayata merhaba diyerek işimden istifa etmiştim. O günlerde istifa dilekçemi verirken hayatın benim ve ailem için bambaşka planları olduğundan habersizdim. Şimdi dönüp baktığımda sadece bir başlangıç olduğunu görüyorum o dönemin, belki de çarkların dönmesini sağlayan bir kelebek etkisiydi kim bilir? Yepyeni hayatım Ocak ayı itibariyle Lüksemburg’da başladı, daha başlayalı 10 gün oldu […]