İnternette gezinirken girişimci ruhlarıyla hobilerini birleştirenlere o kadar çok imreniyorum ki, nazarım değecek diye korkuyorum. Hem keyif aldıkları işleri yapıp hem de para kazanabilme lükslerini ellerine almışlar daha ne olsun. Hobilerimden para kazanmıyorum ama aldığım keyif bence her şeye değer.
Böyle bir girişten sonra konuyu nereye bağlayacak diyorsunuz? Yok, bende yaptığım küçük çarpılardan para kazanmaya falan niyetlenmedim, belki çok ileride bir gün… Hayat ne getirir belli olmaz sonuçta. 2015’te ne yaptım diye yazmak istiyorum da bu laf kalabalığı ondan aslında 🙂
Şimdiye kadar hiç yapmadım böyle bir liste ama yıllar sonra geri dönüp bakınca hatırlamak istiyorum neler yaptığımı, sanırım bunlar yaşlanma belirtileri ya da olgunluk diyelim biz buna. Yazmaya devam ettiğim sürece her yılsonunda liste halinde yazmaya karar verdim; ne okudum, nerelere gittim, ne işledim diye, hadi başlayalım:
Lise ve üniversite yıllarımda okuduğum tüm kitapları tarihlerine göre liste halinde yazar kendi kitap okuma rekorumu kırmaya çalışırdım. Üniversiteyi bitirdikten sonra bu huyumdan vazgeçtim. Geçen yıl Baykuşhane’den aldığım kitap mühürümden sonra liste yapmasam da tekrar okuduğum tarihleri not almaya başladım kitapların üzerine ve bu yıl toplam 36 adet kitap okumuşum. 37. Kitabımı okumaya devam ediyorum, yıl bitmeden okunanlar arasına dahil olamaz sanırım. Ve önümüzdeki yıl okuduğum kitap sayısını 52 yapmak istiyorum, haftada 1 kitap 🙂
Şöyle bir arkama baktığımda bu sene çok gezmedim aslında. Gezdim evet ama ilk evlendiğimiz yıllarda olduğu kadar değil. Küçük Sıpam yavaşlattı bizi. Az yer gezince buraya da tekrar yazabilirim nerelere gittiğimizi. Yakın çevre hafta sonu kaçamaklarımızı saymazsak bu sene 2 yere gitmişiz. Mayıs ayında Midilli ve Atina, Ekim ayın da Antalya. Tekrar hangisine gitmek istersin deseler hiç düşünmeden Midilli, Petra derim. Tam dinlenme tatiliydi ve yediğimiz deniz ürünleri tadı hala damağımda.
Hafta sonu kaçamaklarımızda, bir İzmirlinin olmazsa olmazı Çeşme Alaçatı, Urla, Foça ve Çandarlı’ya oldu. Alaçatı’ya yaz aylarında gitmeyi sevmiyorum kalabalığından dolayı o yüzden ot festivalinde gitmiştik ama sanırım uzun bir süre tekrar Alaçatı gezi listemizde olmaz. Urla ve Foça kesinlikle hafta sonu mekanım olmalı, hem kafa dinleme hem balık hem temiz hava hepsi bir arada. Çandarlı ise diğer bir vazgeçilmezim, annemlerin yazlığının orada olmasından dolayı. 2016 gezi planımız daha belli değil ama bahar aylarında Kula’ya gidip, Kula evlerinin fotoğraflarını çekmek istiyorum, bakalım kısmet 🙂
Evet, gelelim neler işlediğime. Birçok işi işlemek için uğraştım didindim. Ama toplam 9 adet küçük projem bitti. Ki bu projelerin 3 tanesi kolyeydi. Ama bana da hak verin canım, sabahtan akşama kadar bankada çalış, sonra Küçük Sıpanla oyun oyna ondan sonra kalan zamanında hobilerini yap… Adı hobi bunların, boş zaman aktivitesi 🙂 Yeni yılda bolca doğum panosu yapmayı planlıyorum, 4 arkadaşıma sözüm var zaten, ee aramıza yeni katılacak bebişlerde olacak, o zaman 2016’yı doğum panosu yılı ilan edebilirim.
İşte böyle geçti 2015, 2016 güzelliklerinle gel bize 🙂
inanın ben de imreniyorum hobilerini işe çevirmiş kişileri. hem evde olmak heö bebeğinle daha çok zaman geçirmek hem de verimli sevdiğin bir işi yapmak daha ne olsun. ve bir çok yazınızda kendimi gördüm. fotoğraf çekme merakı, çarpı işi, kokulu taş (#128522#) bir tek ben böyle farklı farklı hobilere merak saldım sanırdım (#128522#) benim listede keçe de var tabi. yazılarınızı bugün okumaya başladım . bir çok ortak şey görmel ne güzel. sağlıcakla kalın.
Çok teşekkür ederim, güzel yorumlarınız için… Benim de yalnız olmadığımı öğrenmek sevindirdi beni, ben mi çok maymun iştahlıyım acaba diye düşünmeden edemiyor insan 🙂 Sık sık beklerim sayfama sizi 🙂