Okudum, Bitti… Temmuz 2019

Bütün yaz ara vermeden yaptığım tek iş kitap okumaktı; sahilde şezlonga uzanıp kitabın sayfalarını çeviremedim ama oğlumu uyuturken sayfalarca okudum. Yazarken en çok keyif aldığım okudum, bitti köşesi için biraz gecikmiş olsam da arayı kapatırım diyorum ve Temmuz kitaplarıma başlıyorum:

İsa’ya Göre İncil / Jose Saramago

Okudum, Bitti köşesini takip ediyorsanız, Jose Saramago’nun da en sevdiğim yazarlardan biri olduğunu biliyorsunuzdur, hedefim tüm kitaplarını okumak… Aslında her ay bir kitabını okuyayım diyorum, sonra vazgeçip başka bir kitaba başlıyorum. Tüm kitaplarını okursam yazarı bir daha bulamayacakmışım gibi hissediyorum, sanki istediğim kitabını tekrar okuma şansım yokmuş gibi davranıyorum.

Yazarın bu kitabına gelirsek, adından da anlaşıldığı üzere İsa’nın yaşamını yazar kendi gözüyle anlatıyor. Hristiyanlık nedir ya da ne değildir bilmiyorum konu üzerinde hiç araştırma yapma gereği duymadım, o yüzden yazarın anlattığı İsa ne kadar kurgu, ne kadar gerçek bilemiyorum ama okumak çok keyifliydi. Yazarı seviyorsanız, bu kitabını da okumadan geçmeyin derim.

Rezonans Kanunu / Pierre Franckh

Öncelikle kitabın bende hiç iz bırakmadığını itiraf etmeliyim, şimdi kitabı yazarken bu ne anlatıyordu unuttum derken buldum kendimi. Sonra bir bilene sorayım dedim ki google hazretleri kısaca düşünce ile doğru rezonans alanını yaratmak dedi.

Biraz yorumları okuyunca kitabın ne hakkında olduğunu hatırlamaya başladım ve Bilinç Altının Gücü benzeri bir kitap olduğunu fark ettim. Bu tarz kitapları seviyorum ama sanırım çok fazla benzer kitaplar okuduğumdan olsa gerek beğenmedim, hatırlamakta bile zorlandım daha ne olsun.

Yeni Bir Yaşam / Jiddu Krishnamurti

13 yaşında dünya öğretmeni seçilen gurunun soru cevap şeklinde ilerleyen kitabında keyif aldım. Yeni bir yaşam üzerine öğrencilerle yapılan söyleşinin derlemesi olan kitap, farkındalık sayesinde hayatın ne kadar farklı olabileceğini anlatıyor diyebilirim. Kitabı kısaca özetlemek gerekirse kitaptaki tek bir cümle yeter sanırım:

Mutluluğu yaşarken onun farkında olmazsınız, mutluluğun güzelliği de zaten buradadır.

Cesur Yeni Dünya / Aldous Huxley

Distopya okumayı seviyorsanız 1931 yılında yazılan Cesur Yeni Dünya’yı da mutlaka okumuşsunuzdur. Ancak benim gibi bu kitabı hala okumamış olanlardansanız kesinlikle en kısa zamanda okumalısınız diyorum.

Kitap 26.yüzyılda geçmektedir, romanda üreme teknolojisi ve uykuda eğitim sayesinde dünya tamamen değişmiştir. İnsanlar sağlıklı, teknolojik açıdan gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir, ancak her güzelin kusuru olduğu gibi bu dünyada da aile ilişkileri, sanat, edebiyat ve felsefe yoktur. Bu konuları çağrıştıracak herhangi bir kaynak bulmak da mucize gibidir.

Kitabın konusu kısaca böyle ve seveceğinize eminim.

Kangurular Neden Geri Yürüyemez / E. Banu Gürel

2017 yılının Mart ayında satın almıştım kitabı, kapağındaki “Gençler ve anne-babalar için bir yaşam rehberi” yazısı ebeveynlikle ilgili bir kitap olduğunu düşündürtmüştü bana ve sayfalarını bile karıştırmadan kendimi kasada bulmuştum. 2 senedir kitaplığımda okunmayı bekliyordu, İzmir tatilimizde nedense ilk elime geçen kitap o oldu ve okumaya başladım.

Kitabın ebeveynlikle yakından uzaktan bir ilişkisi yokmuş, öncelikle bunu belirtmeliyim. Piyasada yer alan tüm kişisel gelişim ve farkındalık kitaplarının bir özetini okumuş gibi hissettim. Bölümleri; mutluluk, akış, zemin ve inançlar, algı ve ihtiyaçlar, değerler, arketipler, yaşamda denge, alışkanlıklar, sınırlar ve kutuplar, yetenek ve tutku, yaratıcılık, beden farkındalığı, nefes, zaman, kişisel bakım, yaşamın anlamı, beslenme…

Her bölümde yazarın kendinden örnekleri ve konuyla ilgili belirtiği kitaplarla kişisel gelişime giriş kitabı gibi, böyle bir ders varsa dersin kitabı bu olabilir 🙂 Sıkılmadan okurken her konudan biraz biraz bilgi sahibi oluyorsunuz. Kişisel gelişim kitaplarını okumayı sevmeyenler bile rahatlıkla okuyabilir diyebilirim.

Ağustos kitaplarında görüşmek üzere diyorum. Kitapla kalın, mutlu kalın… İyi okumalar…

4 thoughts on “Okudum, Bitti… Temmuz 2019

  1. Sizi ilk takibimde bebeğim yoktu sizin ise yeni doğmuştu sanki…zaman geçiyor.. siz kitap okumaya devam ediyorsunuz ben ise bebekle okuyamıyorum. o kadar zorki belki pdf.. O yüzden merak ettim, demişsiniz ya çocuğumu uyuturken okudum kitapları diye?nasıl uyutuyorsunuz ki bebenizi merak ettim, benimkide öle uyur mu ki(#128513#)

    1. Doğduğundan beri kitap elimde diyebilirim, bu arada 6 yaşında oldu… sütten kesinceye kadar hep emerken uyuyordu, o zaman o emerken ben elime kitabı alıp okuyordum. Sütten kestikten sonra ise uyuma serüvenimize oğluma kitap okumak eklendi. Ona bir ya da iki kitap okuyup iyi geceler diyorum ve uykuya dalıncaya kadar yanında oluyorum, işte oğlum uykuya dalarken benim kitap okuma seanslarım oluyor (#128521#) bu arada geç uyuyan bir çocuk olmadığını belirtmeliyim yoksa kesin onunla birlikte uyuyakalırdım (#128513#)

      1. Kaleminize sağlık ❤️ benim bebeğim henüz 5 aylık.. Anlıyorum ki herşeyin bir zamanı.. Sevgilerimle(#129392#)

        1. Kesinlikle herşeyin bir zamanı var ama bana göre en zor dönemleri de atlatmışsın (#128521#) herkes büyüdükçe daha zor oluyor diyor ama bence ilk 6 ay en zoru, hem bebek hem anne dünyaya yeni alışıyor daha ne olsun…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir