E-kitap okumalarımda bir ayı daha geride bırakırken acaba neden basılı kitapları okumakta bu kadar ısrarcıydım diyorum. Evet, kitabını eline alıp sayfaların kokusunu içine çekerek okumanın keyfi bir başka güzel biliyorum. Hatta en sevdiklerimden biridir yeni kitap kokusu. Ama e-kitap rahatlığını keşfedince ise keşke daha önce başlasaydım diyorum.

Kindle ile okuyorum ve yaklaşık 4-5 yıldır benimle, her senenin malum yeni yıl kararlarında bu sene sadece kindle ile okuyacağım dedim ama kitapçılardan içeri girdiğim an bu kararımı bozmuştum yıllardır. Bu sene zorunlu olarak başlayınca iyi ki diyorum. Kendi ışığının olması ise oğlum uyurken bile yanında rahat rahat sayfaları çevirmemi sağlıyor. Gerçek kitap okurcasına gözü yormuyor ve en güzeli istediğin kadar kitabı yanımda taşıyabilmek. E daha ne olsun diyerek şubat kitaplarıma başlıyorum:

Kargaların Ziyafeti / George R.R. Martin

Sona yaklaşıyorum Taht Oyunları serisinde, sona bir kaldı diyebilirim. Dizinin final sezonunun yayımlanmasına da az kalmışken son kitabı Ejderhaların Dansı bir an önce okuyacaklarım arasında. E-kitap olarak henüz indirmediğim Buz ve Ateşin Dünyası ise tüm okuduklarımızın öncesini anlatıyormuş, en kısa sürede okumak istediklerim arasında yerini aldı. O zaman her zamanki gibi diyorum ki bu seriyi mutlaka okumalısınız.

Şimdinin Gücü / Eckhart Tolle

Kitabı sanırım bir şekilde herkes görmüş ya da duymuştur. Bende çoğu kez kitapçılarda elime alıp almaktan son anda vazgeçmiştim bu kitabı. E-kitap olarak karşıma çıkınca ise ikinci bir kez daha düşünmeden okumaya başladım.

Şimdinin Gücü hakkındaki yorumlarda “okuduktan sonra hayatım değişti” tarzı söylemler gördüm ama itiraf edeyim bu kitabı okumak benim için bir değişiklik yaratmadı. Şimdinin Gücü’nde yaşamımızın her anının mucize olduğu belirtiliyor ve bunu keşfedebilmemiz içinde bize yol gösteriyor. Şahsen yaşamın her anının bir mucize olduğuna bu kitabı okumadan önce de inandığımdan bana çok fazla getirisi olmadı kitabın. Belki de dikkatli okumadım, bilemiyorum. Yine de okumanızı tavsiye edebileceğim kitaplardan biri oldu kendisi.

Fikir Nasıl Bulunur? / Jack Foster

İtiraf edeyim, blogda yazarken bazen konu bulmakta zorlanıyorum, ekranın karşısına geçip acaba ne yazsam diye düşündüğüm zamanlar oluyor. İşte sırf bu yüzden Fikir Nasıl Bulunur kitabı dikkatimi çekti ve okumaya başladım.

Reklamcı yazar kitabı 1996 yılında yazmış ve fikir bulmak için 14 adımın takip edilmesi gerektiğini belirtiyor. Kitap daha çok bence reklamcılara hitap edecek şekilde yazılmış, zaten sektörel bir kitap olarak geçiyor. Okudum ama reklamcı değilseniz tavsiye edebileceğim bir kitap değil bana göre.

Yaşamayı Öğrendiğim Gün / Laurent Gounelle

Bu kitabı çerez bir roman okuma isteğimle başladım ve tahmin ettiğim gibi bir günde bitti.

Kitabının kahramanına bir gün bir çingene öleceksin diye kehanette bulunuyor ve kahramanımız bunun üzerine hayatını sorgulamaya başlıyor. Bu sırada da küçük mutlulukları keşfederek yaşamın tekrar kurmasını okuyoruz. Kişisel gelişim kitabı tadında, farkındalığı hatırlatan hoş bir kitap ve keyiflenmek için ideal, tavsiye ederim 🙂

Mart kitaplarında görüşmek üzere diyorum. Kitapla kalın, mutlu kalın… İyi okumalar…