Bu eylül sabahını çok sevdim: eşimi işe, oğlumu okula yolladığıma göre gün benim olabilir diyerek kendimi mutlu hissettim. Bayram tatilinden beri hepimiz evdeydik ve herkesin aynı anda evde olması birazcık yorucu oluyormuş. Sabah ev sessizleşince elime kahvemi alıp ne yapsam diye düşünürken buldum kendimi ve hazır vakit bulmuşken Ağustos kitaplarımı yazmaya geldim. Sizde elinize kahvenizi aldıysanız başlıyoruz:
Yol Gösteren / Claire McFall
Yapı Kredi yayınlarının ‘Gençlik’ serisinde yer alan kitap arka kapak tanıtımı ile dikkatimi çekmişti. Kitabın kahramanı Dylan tren kazası sonucu hayatını kaybediyor ve kendini ölenlerin gittiği Boş Topraklarda buluyor: Her ruhun boş toprakları geçebilmek için bir ‘yol gösteren’i vardır. Dylan ve yol göstereni Tristan ile ilişkisini anlatıyor kitap.
Arka kapağı böyle okuyunca spiritüel dünyaya dair bir roman olacağını düşünmüştüm, gençlik serisi olunca da yorulmadan okurum demiştim. Ancak kitaptan umduğum tadı alamadım, sadece mekanı farklı olan bir aşk romanı okudum. Yaz için ideal çerez kitap olabilir belki ama yine de bu kitap yerine başka bir kitap okuyun derim.
Babam Beni Şah Damarımdan Öptü / Ozan Önen
İşte size tam bir başucu kitabı… Yaklaşık bir yıldır başucumda ve ancak bitirebildim. Kitap Ozan Önen’in makalelerinden oluşuyor ve her biri ayrı güzel. Anlatmaya gerek yok aslında, okumanızı tavsiye ederim. O kadar güzel cümleleri var ki Ozan Önen’in neredeyse her satırını çizdim 🙂
Adem’le Havva’nın Güncesi ve Seçme Öyküler / Mark Twain
Mark Twain’in 7 öyküsünden oluşan bu kitabı çevirmenin tabiriyle güldürücü öykülerinden oluşuyor. Yüzünüzde gülümse oluşurken de düşündüren kitaplardan. Her hikayesi ayrı keyifli olan bu öykü kitabını okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Satranç / Stefan Zweig
Yazlıkçı maceram sırasında okuduğum kitaplar bitince markette görüp aldım Satranç’ı. Bildiğim bir yayın evine ait değildi basımı ama klasik olmuş bir kitap ne kadar farklı olabilir ki diye düşünerek satın aldım. Ancak okumaya başladığımda gördüm ki sadece kısa bir özetini içeriyormuş 🙂 Büyük puntolarla yazılmış 100 sayfalık kitap bir günde bitti. Hikaye çok ilginç ama bu kadar kısa olunca hiç keyif alamadım, en kısa sürede daha iyi bir çevirmen ile basılmış olanı okumak hedefim.
Sinyora Da Vinci / Robin Maxwell
Uzun süredir bu kadar keyifli tarihi kurgu okumamıştım. Leonardo da Vinci’nin annesi Caterina’nın yaşamını ve o dönemi anlatan romanı soluksuz okudum diyebilirim.
Üniversite yıllarında tarihi kurgu romanları çok okuyordum ama uzun zamandır elime almamıştım. Araya giren zamandan sonra böyle keyifli bir kurgu okumak işte bu dedirtti bana.
1452 yılında Da Vinci’nin doğumuyla başlayan hikaye de annesi Caterina’nın oğlunu görebilmek için göze aldıkları ve bu sırada Medici ailesi ile ilişkilerini okumak isterseniz keyifle tavsiye edebilirim.
Benim için tatili bol Ağustos ayından sonra bol bol yazmayı planlıyorum sizlere, o zamana kadar kitapla kalın, mutlu kalın… İyi okumalar…