Tekrar bir kahve yazısıyla merhaba 🙂
Daha önceki yazımda kahve ve kahve demleme hakkında öğrendiklerimi paylaşmıştım şimdi sıra geldi kendi deneyimlerimi paylaşmaya, neler yaptım, neler denedim görelim birlikte. Kahve konusunda uzman olduğumu iddia etmiyorum ama az çok damak tadımın oluştuğunun farkındayım en azından artık sert içimli kahveleri sevmediğime eminim.
Önce ekipmanlardan başlayalım, iki boy french press vardı evde, ilk önce onlarla demlemeye başladım kahvemi. Sonra büyük boy olanı yıkarken kırdığım için yaklaşık 4 yıl önce arkadaşlarımızın hediye olarak aldığı, benim ilk geldiğinde kullandığım sonra “aman filtre kahveyle mi uğraşacağım” diyerek dolapların en kullanılmaz köşelerine kaldırdığım kahve makinemi çıkardım tekrar mutfak tezgahına. Kendi çapımda demleme ekipmanlarım tamamlandıktan sonra öğütülmüş olarak aldığım filtre kahve ile ilk demleme deneyimlerimi yaşadım ama hiç birinin tadı dışarıda içtiklerim gibi gelmiyordu bana. Bütçe ayarlamamı yaptıktan sonra kahve öğütücüsü satın aldım, kahveleri de çekirdek olarak almaya başladım ve farkı fark ettim.
Kahve öğütücüsünü sipariş verirken aldığım sitede “Tanışma Paketi” adı altında 5 çeşit kahvenin yer aldığı 50’şer gramlık paketler vardı, kahveleri öğrenmek için iyi bir fırsat diyerek siparişime ekledim. Kahveleri çekirdek olarak aldım, kahveyi demlemeden hemen önce öğüterek, kahve kokusunu içime çekerek daha bir keyifli oldu kahve demleme işi. Taze öğütülmüş kahve ile gerçekten istediğim kahve tadına kavuştum, şiddetle tavsiye ederim 🙂 Deneme kahvelerine gelirsek, tanışma paketinden çıkan Cool Beans Coffee Chocolate Mint kahveye bayıldım. Nane aroması ilk içimde sert gibi gelse de, ağzınızda bıraktığı nane tadı içimini kolaylaştırıyor. Diğer beğendiğim kahve ise, Coffeemamma El Salvador Finca Andalucia oldu, tatlı meyvemsi aroması damakta ayrı bir tat bırakıyor. Diğer kahveler şahsen bana içimi sert geldi. Öğütücü almadan önce Coffeerem’in Colombia Alto Del Obispo kahvesini denemiştim, limon kabuğu, greyfurt ve çikolata aromalı; demlemeyi doğru yapamamış olsam da içimine bayılmıştım. Sonra farklı bir tadını denemek adına Coffeerem Burundi Rugabo aldım, tatlı kırmızı meyveler, karamel ve kakao aromasında ama onu açıkçası çok sevemedim. Şimdilik favorim 3 kahve çeşidi, bakalım denedikçe neler eklenecek aralarına.
Ve kendime yeni yeni alışkanlıklar edinmeye başladım kahveyle beraber: Kahve hakkında öğrendiklerimi henüz öğrenmemişken bazı sabahlar işe gelirken kendime ödül olarak zincir kahvecilerden kahve alırdım ama filtre kahve değil, her seferinde farklı birini denerdim ve genelde denediklerim çok şekerli gelirdi. Buna rağmen almaya devam ederdim, sadeleşmeye başladıktan sonra ise daha az para harcamak adına kendime aldığım bu ödülleri azalttım. Öğrendiklerimden sonra ise kendime ödülüm sabah biraz daha erken kalkıp kahveyi evde demlemek oldu, sonra da termosa koyarak işe gelirken vapur keyfime eşlik etti kahvelerim ki zincir mağazalardan aldığımdan daha lezzetli kahveler içmeye başladım. Gün içerisinde kahve tüketimlerim de arttı farkında olmadan ve içtiğim kahvelerden daha fazla zevk almaya başladım, daha bir keyifli oldu içimlerim… Şimdiki niyetim ise, hala deneyimleyemediğim farklı demleme ekipmanları ile kahvelerin tadına bakmak, umarım en kısa zamanda denemelerim başlar 🙂
Kahve dolu günlerimiz olsun…
Kahve çok ender içerim…. yanında tatlı olmazsa ııh içmem 🙂 ya bitter çikolata ya biskuvi ya hurma ne olursa :))
merhaba, bundan bir kaç ay öncesine kadar bende çikolata olmadan kahve çok içmezdim, ne zaman ki 3.dalga kahvecilere merak sardım birden kahvenin tadı daha güzel gelmeye başladı. hatta kahveyi daima sütlü ve şekerli içerdim, onları bile bıraktım kahvenin tadını bozduğunu farkettim
Kahve içmeye bayılırım. Yanında ne gider derseniz bana göre çikolatalı kurabiyeler harika oluyor.
Evet çikolatalı kurabiyenin hakkını yememek lazım kahvenin yanına en çok yakışanlardan (#128521#)