Çalınan Dikkat // Johann Hari

book opened on white surface selective focus photography

Size çok severek okuduğum bir kitapla geldim bu hafta…

Göç ettiğimizden beri Türkiye’de hangi kitaplar çıkmış, yeni yazarlar, çeviriler kimler hiç takip etmiyordum. Sadece yaz döneminde tatile geldiğimde kitapçılarda gezinip hoşuma gidenleri alıyordum. Alıyordum diyorum çünkü kitap kulübüne dahil oluncaya kadar bu durumdaydım. Son zamanlarda ise kulüpte önerilen kitaplara göz atarken hangi kitaplar piyasada görmeye başladım, tekrardan 🙂

Çalınan Dikkat’i ise kulübümüzde Mart ayında okumuştuk, sonra Eylül ayında yeni dahil olduğum başka bir kulüpte tekrar okudum. İlk okurken bir aydınlanma yaşayıp, kendi çapımda sosyal medyadan uzaklaşmıştım. Sonra tekrar paylaşım yapmaya ve orada vakit geçirmeye başladım, kitabı ikinci kez okuduğumda da tekrar bir uzaklaştım. Kitabın bende beni sosyal medyadan uzaklaştırma gibi bir etkisi oldu diyebilirim.

Peki kitap ne anlatıyor? Eminim ki sosyal medyada dolaşırken bir şekilde önünüze düşmüştür. Belki okumuşsunuzdur bile. Yazar odaklanamadığını farkedip suçu kendisinde arıyor ama çoğu insanın aynı sorunu yaşadığını görüyor ve uzmanlarla görüşmeye başlıyor. İşte kitap yazarın yaptığı bu görüşmeleri, araştırmaları anlatıyor ve çözüm bulmak için kafa yoruyor. Ve sonunda bireysel olarak yapabileceğimiz değişikliliklerin bize bir çok kaynakta dayatıldığı gibi çözüm olamayacağını söylüyor ki buna bende katılıyorum.

Farkındaysanız, gerçekten de yazarın dediği gibi hepimizin bir odaklanma sorunu var. Hepimiz çoklu görev yapmayı bir marifet sayıyoruz, çünkü bize dayatılan böyle. Birden fazla işi aynı anda yaparsanız, mükemmelsiniz. Hayır değiliz ve mükemmel olmak zorunda da değiliz, orası apayrı bir konu gerçi. Herhangi bir iş yaparken bir anda telefonunuza gelen bildirimleri düşünün, o anda ne yapıyorsanız bırakıp telefona bakıyorsunuz. Telefonu elinizden bıraktığınızda yaptığınız işe kaldığınız yerden devam etmeniz zaman alıyor, akış haliniz bozuluyor. Ya da yürürken sadece yürüyemiyoruz, ya podcast dinliyoruz ya birileri ile telefonla konuşuyoruz, anda olamıyoruz. Buna benzer örnekleri yazar gerekçeleriyle bol bol anlatmış ve bize diyorki siz bunların bireysel olarak önüne geçseniz de sürdürülebilir değil. Çünkü büyük oyuncular dikkatimizi dağıtmak için yatırım yapıyor, para kazanma yolları bu.

Odaklanma sorunumuzu kitapta yazar bölümler halinde inceliyor: Akış halinde olabilmenin, uykusuzluğun, teknolojinin, beslenmenin ve stresin üzerimizdeki etkilerini uzmanlarıyla görüşerek tek tek ele alıyor. Son bölümde ise çocuklarımızın etkisinde kaldığı durumları anlatıyor.

Kitabı okuduktan sonra tek başıma yapabileceklerim sınırlı diyorsunuz, ama bir yerden de başlamam gerek diyorsunuz. Bence günümüzde bunun gibi kitaplar başucu kitabımız olmalı, ara ara açıp okunmalı. İki kez okudum, ikisinde de farklı noktalar dikkatimi çekti. Üçüncü kez okusam, eminim farklı bir noktadan ele alırım durumu. Sonuç olarak dikkatimizi çalan bir çok etmen var karşımızda, bir yerden başlayarak bunlara bir sınır getirebilmek, kısıtlı da olsa bizim elimizde. Neden kısıtlı dediğimi kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız.

Keyifli okumalar…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir