Bir Minimal Kolay Yetişmiyor

En sevdiğim ama bir yandan da niye moda oldu dediğim akım minimalizm… Artık her yerde kendini minimal olarak tanımlayanlar var, farkında mısınız? Birkaç yıl önce minimalizm denince çok az kişi bilgi sahibiyken şimdi inşaat sektöründen giyime kadar her yerde minimal olmak kabul görüyor. Haberlerde, dergi ve gazete makalelerinde, kitaplarda her yerde bir minimalizm bilgi yağmuru var, kimisi kenara not edilmeli kimisi sadece bilgi kirliliği.

Evet, minimal yaşamak, hayatı karmaşadan arındırmak çok güzel bir duygu da herkes minimal olmalıdır diye bir kural yok. Sırf moda olduğu için minimal yaşamaya çalışanlarda o kadar yapmacık duruyor ki minimalizmden nefret etmeye başlamama sebep oluyor. Minimalizmi, sade yaşamı öğrenmek için her türlü basın araçlarıyla gözümüzün içine sokulması bir yandan iyi geliyor yeni birşeyler öğreniyorum ve daha çok kişi bilinçleniyor diye seviniyorum aslında. Ama herkes mi sadeleşir? Bunun cevabı kesinlikle hayır.

Son zamanlarda blogumun en çok tıklanan yazıları sadelik ile ilgili yazdıklarımın olması moda olduğunun benim için canlı kanıtı. Ve bir şey moda olunca nedense ondan soğumaya başlıyorum. Kazandığım alışkanlıkları elimin tersiyle itmiyorum ama yenilerini edinmek için hevesim kaçıyor. Bir de bende negatif etki yaratan mantar gibi türeyen sözüm ona minimalist instagram hesapları ve bloglar. İşi hakkıyla yapanları ayrı tutuyorum ki onları keyifle takip ediyorum ancak sırf reyting uğruna açılan hesaplar soğutuyor beni. Minimalizm her gün attığınız çöpler değildir ya da kullanmadığınız eşyalar, onları hesaplarınızda paylaşınca minimal olmuyorsunuz ki.

Annelerimizin bahar temizliği adı altında yaptığı temizlikleri hatırlar mısınız? Evde elden geçmedik dolap, çekmece kalmaz ve artık ihtiyaç duyulmayan eşyalar elden çıkarılırdı. Bizim neslimizin çoğunluğu çalışan bayanlardan oluştuğu için bu bahar temizlikleri annelerimizin yaptığı gibi olmamaya başladı, çünkü zamanımız yoktu. Evde eşyalar birikti, temizlenecek alan çoğaldı, sonra işin içine çocuk falan da karıştıysa vay halinize. İşte bu noktada çalışan annelerin imdadına yetişti minimalizm akımı. Bu açıdan bakınca minimalizm iyi ki moda oldu da kendimizi toparladık diyorum.

Geçenlerde Sade kitabının yazarlarının bloğunda okuduğum Mucize Beklemek, tam da duruma uygun yazılmış aslında: “Hayatımızı sadeleştirme ihtiyacı veya isteği içinde değilsek, alışverişlerimizle, taksitlerimizle, sosyal medya aşkımızla ve sahip olduğumuz her şeyle mutlu mesut yuvarlanıp gidiyorsak, bize ne sadeleşmekten? Sırf moda oldu diye benimsememiz gereken tatsız bir tavsiye, bir başka kıyas ve stres meselesi olacaksa, hiç olmasın daha iyi.”

Ege’nin de özetlediği gibi hayatınızdan memnunsanız sade olmak zorunda değilsiniz. Sizi mutlu eden bir yaşamınız varsa bırakın modaya uymayın, belki de sizin yaşam tarzınız bir sonraki dönemde moda olur ne dersiniz?

 

4 thoughts on “Bir Minimal Kolay Yetişmiyor

  1. Ne kadar doğru yazmışsın…
    Moda ya dönüşecek birşey değil ki bu anlayış..ama çağ bu işte… herşeyden bir nema edinmek..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir