Çalışan anne olmak…

Bu aralar bloglarda hep çalışan annelerle ilgili yazıları okuyorum. Her çalışan anne gibi aklımın evde olması nedeniyle acabaları durdurmaya çalışıyorum sanırım. Şanslı bir çalışan anneyim ki oğluma annem ve kayınvalidem bakıyor. O yüzden işe giderken gözüm arkada kalmıyor. Emin ellerde olduğunu biliyorum ama bu bile bazen evde olsaydım diye iç çekmeme engel olamıyor. Benim için […]

Evde ekmek yapmak bir pazar klasiği olabilir mi?

Bu aralar biraz hamaratlaştım galiba. Hayatımda ilk defa ekmek yaptım. Ekmek yapmayı hiç aklımdan geçirmemiştim. Bir ara küçük sıpam için öğreneyim demiştim ama üstünde durup tarif falan aramamıştım. Hala daha evde ekmek yapmak gibi bir niyetim yoktu ki karşıma özgenin oltasında  yoğrulmayan ekmek tarifi çıktı. Tek ihtiyacım olan zamandı ve hafta sonu denemeye karar verdim. […]

Alice Harikalar Diyarında

Çocukluğumun çizgi filmi. Kim bilir kaç defa izlemişimdir Alice Harikalar Diyarında. O zamanlar şimdi neredeyse 24 saat çizgi film yayını yapan çocuk kanalları yoktu. Televizyonda bir sabah, bir de öğleden sonraları çizgi film kuşağı olurdu. O saatler dışında çizgi film izlemenin tek yolu eğer varsa VHS kasetlerdi; tek bir tane çizgi film kasedi başa al […]

Biri Tatil Mi Dedi?

Gezmek, gezmek ve gezmek… Bu aralar küçük sıpam nedeniyle ara verdiğim ama en kısa zamanda kaldığım yerden devam etmek istediğim en güzel aktivite. 15 aydır ya yakın çevreleri gezdik, ya da bir otele gidip soluklanmaya çalıştık. Bebekle tatil dinlenme olmuyormuş onu öğrendim. Ama diğer yandan yorulmadan gezilir mi?   Küçük sıpamla ilk tatil deneyimimiz aile büyükleri […]

Zaman Sorunsalı

Günümüzün problemlerinden biri, benim ise en büyük problemim sanırım. Çoğu zaman hiçbir şeye yetemiyormuşum gibi bir his kaplıyor içimi, her şeyin en iyisi olsun diye istemekten kaynaklanıyor sanırım. En iyisi olmayacaksa hiç olmasın diyip tembellik hakkımı kullanıyorum. Sonrası mı? Bazen en iyisini istemekten vazgeçiyorum, olduğu kadar olsun kısmına geliyorum. Ancak filmlerdeki iç ses gibi benim […]

İzmir’de kar var…Tomislavov’daki ise unutulmaz…

Kar,  bir tek kar çilesini bilmeyen İzmirlileri bu kadar mutlu eder. Bu sabah bembeyaz bir sabaha uyandık İzmir olarak demek isterdim, ancak sadece İzmir’in tepelerinde oturanlar böyle bir sabaha uyandı. Geri kalanlar olarak ise sadece kar yağdığını gördük. O bile mutlu etmeye yetti; sabah vapurda gelirken resmen insanların gözlerinin içi gülüyordu. Deli gibi kar topu oynama […]

Yükseklik Korkusu / Mr. Vertigo

“Su üzerinde yürüdüğümde on iki yaşındaydım. Bu numarayı bir gecede öğrendiğimi iddia etmeyeceğim, siyah elbiseli bir adam öğretti her şeyi…” Paul Auster’ın Yükseklik Korkusu romanı bu cümleyle başlıyor. Kitabı Börülcemin(görümcemin ama benim için börülcemin) kitaplığında gördüğümde arka kapak tanıtımında da yazan bu cümle kitabı okuma isteği uyandırdı bende. Kitapları okumadan önce ön araştırma yapmam. Arka […]

Yeni yılınız kutlu olsun….

Yeni yıl denilince hemen içimden ilkokulda öğrendiğimiz şarkıyı söylemeye başlarım:  “Eski yıl sona erdi Yepyeni bir yıl geldi Bu yıl olsun mutlu bir yıl, Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl yeni yıl Sizlere kutlu olsun. Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl yeni yıl Bizlere kutlu olsun” Bu şarkı eşliğinde de kırmızı şapka takmış kardan adam belirir gözümün […]

Armin’in Hikayesi

Yeni panolar hazır…   Armin’in doğum panosunu yaptım kanaviçe ile. İlk instagramda görmüştüm doğum panolarını kime yapsam diye düşünürken arkadaşımın oğlu oldu ve ona yapmaya karar verdim. Gerçi kendisi Ağustos’ta doğum yaptı ama elimdeki Vosvoslu Kediyi bitirip panoya başlamam biraz zaman aldı. İki işi aynı anda yapamıyorum, malum iş ve Küçük Sıpam nedeniyle ancak akşamları […]