Merhaba ben Pazartesi, ailenin sorumluluk sahibi kızı. Kız mı dedim aslında oğlu da olabilirim, ne de olsa cinsiyetimiz yok bizim, sadece haftanın günleriyiz. Tıpkı aylar gibi bizim de isimlerimiz var, her dilde farklı adlandırılıyoruz: Lundi, Monday, Montag… ismimiz nasıl olursa olsun biz hep aynıyız. Bana haftabaşı diyorlar, başlangıçlar için hep beni bekliyorlar. Halbuki bende diğerleri […]
Kitaplarım
Buralarda bir minimalist olmaya çalışan elvan vardı gördünüz mü? 6-7 yıl önce sadelik, minimalistlik diyip çokça yazmıştım buralarda, nelerden vazgeçtim, vazgeçemedim bol bol anlatmıştım. Şimdi kendime bakıyorum da o minimalist olmaya çalışan elvandan eser kalmamış. Elinden gelse maksimalistin önde gideni olacak. Özellikle kitaplar konusunda. Evet yine kitaplardan bahsetmeye geldim 🙂 Minimalist olmaya çalışırken en zor […]
Dizi Önerisi: Hanna ve Lidia Poët’in Hukuk Mücadelesi
İzlediklerimi yazmaya geldim. Hanna ve Lidia Poët’in Hukuk Mücadelesi bu hafta izlediğim iki güzel dizi oldu. Geçen hafta neler okuyorum yazdıktan sonra izlediklerim başka bir yazı konusu olsun demiştim. Bu aralar aksiyon, macera dizilerine sarmış durumdayım. Citadel – Diana’yı bitirdikten sonra oldu hepsi 🙂 Dönem dönem farklı tarzlara sarıyorum, bazen korku, bazen romantik komedi, bazen […]
Hafta Raporu
Birkaç hafta önce haftalık olarak neler yaptığını anlatan blog yazılarını okumayı sevdiğimi söyleyerek bende yazayım demiştim. Neler okumuşum, izlemişim, yapmışım anlatayım, bir hafta raporu olsun, hem belki yazdıklarımla birilerine ilham olabilirim diye düşünmüştüm. Ama iki kere yazdıktan sonra gerisi gelmedi. İlkini 18 ekimde, ikincisini ise 29 ekimde yazmışım. İki yazımda dizi ve kitap önerisi gibi […]
Yazma Maratonu
Yeni bir ay, yeni bir hafta, yeni bir gün, sessiz ev ve elimde kahve… Yazmak için çok harika bir ortam bence, diyerek klavye başına geçtim. Tam blog için içerik üretmeye uygun bir gün. Bu cümleleri yazdıktan sonra 15 dakika ekrana baktım kaldım. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Sonra dedim ki eski yazılarıma bir göz atayım. Bir […]
Ekim’in 4. Haftası
Haftam nasıl geçti anlatmaya geldim; nasıl geçtiğini anlayamadığım bir hafta oldu. Hatta Cuma yazmak istediğim yazım bugüne kaldı. Rüzgâr gibi geçti sanki 🙂 Bu aralar nedense zaman ayrı bir hızlı akıyor gibi geliyor. Baksanıza ekim ayının sonuna da gelmişiz… Neyse şimdi konuyu dağıtmayalım 🙂 Geçen hafta pazartesiyi kitap kulübümüzün toplantısıyla açtık. Her ay bir kitap […]
Bu Hafta Nasıl Geçti?
Bu başlıkla başlayan blog yazılarını okumayı seviyorum, böyle yazılarda bazen yeni bir kitap, bazen bir film veya dizi, keşfedilebilecek bir yer öğreniyorum. Bazen de bugün ne yazsam sorusunun cevabını buluyorum. Pozitif bir etki yaratıyorsa üzerimde, bende yazsam nasıl olur dedim. Ve başlıyorum… Yazıya başlamadan önce bu hafta ne yaptım diye düşünürken Salı günümü tamamen unuttuğumu […]
Ekran mı Yazmak mı?
Bağımlılığımı yazmaya geldim bu sefer… Eylül’de Bitti derken bahsetmiştim küçücük, bu ay oyun bağımlısı oldum diye. Ekim ayında ise az da olsa bağımlılığımı azaltmaya başladığımı fark ettim. Elim, her boş kaldığında yine telefona gidiyor ama bir farkla bu sefer oyunlara değil, notlarıma giriyorum. Evet, sondan başladım sanki, hadi en başından alalım… Eylül ayında bildiğiniz oyun […]
Eylül’de Bitti
Ne zaman başladın ne zaman bittin sevgili eylül? Gerçekten nasıl geçtiğini anlayamadığım bir ay oldu. Arkama dönüp baktığımda bu ay telefon bağımlılığımın tavan yaptığını gördüm buna rağmen beş tane kitap okumayı başarabilmişim. Kendimi tebrik etmeliyim 🙂 Telefondaki yeni bağımlılığım ise sosyal medya değil, oyunlar… Oyun oynamaya başlayınca zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile. Sanırım benim yine […]