Hayatın Nakışını İşlerken: Haftalık Notlar

spool of red thread

En son yeni hobi alarmı verip kayıplara karışmışım. Aslında çok da kayıp sayılmam, sadece her hafta bir blog yazısı yazacağım diye kendime verdiğim sözü tutamamışım. Yoksa 15 günlük bir ara bu blog için çok sayılmaz 🙂 Her hafta yazacağım diyorum. Kendi kendime söz veriyorum. Bak bu sefer düzenli olacağım, her hafta bir yazı yazmak ne […]

Bir kez daha yeni hobi alarmı : Örgü

woven basket with yarn rolls on brown wooden table

Geçen yıl şubat ayında yeni hobi alarmı diyerek çizim merakımdan bahsetmiştim. Bu senenin yeni hobisi ise örgü. Aslında benim için yeni sayılmaz, eski hobinin tekrar canlanması desem daha uygun olur sanki. Üniversite zamanlarında çokça örmüştüm, tabi çoğunluğu atkı ve bere gibi basit modellerdi. İlmeklerin arasında örgünün rahatlatıcı etkisini özlediğimi farkettim: Başka birşey düşünemeden sadece bir […]

Ertele ya da Hemen Yap: İşte Bütün Mesele Bu

gray double bell clock

Son zamanlarda herhangi bir şeyi yapmamak için bahaneler bulmak uzmanlık alanım gibi. Evi temizlemekten tutun da gezmeye gitmeye kadar her şeye bir bahane bulabilirim. Bırakın beni tüm gün koltuğumda oturayım ıvır zıvır şeylerle uğraşayım. Ertelemek dünyanın en güzel şeyi, ne de olsa mutlaka bir şekilde yapılıyor o ertelenen işler. Tam böyle düşünmeye başladığım anda bir […]

Yaratıcı Benliğime Yolculuk

photo of multicolored abstract painting

Hepimizin içinde var olan büyük yaratıcılar çoğu zaman içimizdeki odalarda saklı kalıyor. Başkalarının yarattıklarını, yolculuklarını görünce içimizdeki yaratıcı bende buradayım, bir bana bak diyor ama çoğumuz o sesi duyamıyoruz. O sese kulak verenlere imrenerek bakarak, onları takdir ederek geçiriyoruz günlerimizi. Bizse sadece günümüzü idare ettirmeye yetecek kadar yaratıcı yanımızı kullanıyoruz. Evet hepimiz birer yaratıcıyız, öyle […]

İki Ay

pile of rock near lake

Aradan günler, aylar geçti… En son bir hikaye yazıp uzaklaşmışım buralardan… Aslında uzaklaşmaya niyetim yoktu; düzenli yazmayı alışkanlık haline getirmiş, bol bol yazarım dediğim bir dönemdeydim. Tabii unuttuğum küçük bir detay vardı: biz taşındık 🙂 Her sene aralık ayında yıl nasıl geçti, neler okudum, nereleri gezdim diye kendime bir yazı yazardım, bu sene onu bile […]

Günler Dile Gelse

gummy bears on a pill organizer

Merhaba ben Pazartesi, ailenin sorumluluk sahibi kızı. Kız mı dedim aslında oğlu da olabilirim, ne de olsa cinsiyetimiz yok bizim, sadece haftanın günleriyiz. Tıpkı aylar gibi bizim de isimlerimiz var, her dilde farklı adlandırılıyoruz: Lundi, Monday, Montag… ismimiz nasıl olursa olsun biz hep aynıyız. Bana haftabaşı diyorlar, başlangıçlar için hep beni bekliyorlar. Halbuki bende diğerleri […]

Kitaplarım

books

Buralarda bir minimalist olmaya çalışan elvan vardı gördünüz mü? 6-7 yıl önce sadelik, minimalistlik diyip çokça yazmıştım buralarda, nelerden vazgeçtim, vazgeçemedim bol bol anlatmıştım. Şimdi kendime bakıyorum da o minimalist olmaya çalışan elvandan eser kalmamış. Elinden gelse maksimalistin önde gideni olacak. Özellikle kitaplar konusunda. Evet yine kitaplardan bahsetmeye geldim 🙂 Minimalist olmaya çalışırken en zor […]

Dizi Önerisi: Hanna ve Lidia Poët’in Hukuk Mücadelesi

person holding black remote control

İzlediklerimi yazmaya geldim. Hanna ve Lidia Poët’in Hukuk Mücadelesi bu hafta izlediğim iki güzel dizi oldu. Geçen hafta neler okuyorum yazdıktan sonra izlediklerim başka bir yazı konusu olsun demiştim. Bu aralar aksiyon, macera dizilerine sarmış durumdayım. Citadel – Diana’yı bitirdikten sonra oldu hepsi 🙂 Dönem dönem farklı tarzlara sarıyorum, bazen korku, bazen romantik komedi, bazen […]

Hafta Raporu

books

Birkaç hafta önce haftalık olarak neler yaptığını anlatan blog yazılarını okumayı sevdiğimi söyleyerek bende yazayım demiştim. Neler okumuşum, izlemişim, yapmışım anlatayım, bir hafta raporu olsun, hem belki yazdıklarımla birilerine ilham olabilirim diye düşünmüştüm. Ama iki kere yazdıktan sonra gerisi gelmedi. İlkini 18 ekimde, ikincisini ise 29 ekimde yazmışım. İki yazımda dizi ve kitap önerisi gibi […]