Bir zamanlar burada Bullet Journal denemesi yapan bir kız vardı hatırlar mısınız? Bujo denemelerine başladığım günden bugüne kendim için en doğru planı buldum sonunda.

İlk başlarda önemli işlerimi bujoya yazarak ajanda gibi kullanıyordum ki istediğim verimi alamamıştım. Çok meşgul biri olmadım hiç bir zaman, randevudan randevuya koşmadım, o yüzden hafta bittiğinde bujo bomboş oluyordu ve kağıtları gereksiz yere harcamışım gibi hissediyordum.

2018 Ocak ayından sonra ise haftalık planlarımı yaparken önemli işleri değil yaptığım her işi planlamaya başladım. Hafta başında önüme defterimi alıp tek tek listeledim o hafta ne yapacağımı; ev işleri, yemek, gezmek, blog, hobilerime ayıracağım zaman. Örneğin her günün sonuna o gün ne yemek yapacağımı yazıyorum, hem haftalık alışveriş kolay oluyor hem de ne pişirsem derdi sadece planı hazırlarken kafamı meşgul ediyor. Evi süpüreceğim günden, çiçekleri sulayacağım güne kadar hepsini hafta başından planlıyorum. Hafta bittiğinde tikleri görmek bir motivasyona dönüşüyor benim için.

Lüksemburg’a geldiğimiz ilk 2 ay haftalık planlarımı yapmadım, tüm gün evdeyken ne gerek var dedim ama o iki ayın sonunda istediğim hiç bir şeyi yapmadığımı gördüm, çok sevdiğim kanaviçeye bile başlayamamıştım ve tekrar haftalık planlarıma geri dönmeye karar verdim.

Mart ayından itibaren keyifle haftalık planlarımı yapmaya başladım. Tüm gün evdesin, ev işini yapmak için de plana mı ihtiyacın var diyebilirsiniz, ancak planlara gerçekten ihtiyacım varmış. Örneğin geçen hafta yemek planını yapmamıştım markette taze ne görürsem onu alır, pişiririm demiştim. Sonuç mu? Tembel bir elvan ortaya çıktı yemek konusunda.

Gün içerisinde işlerimi yetiştiremiyorum diyenlerdenseniz, yaptığınız her işi yazdığınız bir planı tavsiye ederim, üstelik her haftanın planını yaparken renkler oynamak terapi gibi.

Sevgiler…