Kapı Numarası: C21

Yazları geçici ikametin… Daha önce de buradaki anılarından bahsettin, 2000’li yılların tüm yazları bu evde geçti. Huzur bulduğun ve dinlendiğin yer olarak kayıtlara alabilirsin burayı. En güzel anılara ilk yazlarda ev sahipliği yaptı, ne de olsa tüm yazlık ekibinin en küçüğü 14-15 yaşlarında en büyüğü 23-24… Böyle bir yaş aralığı olan kalabalık bir ekiple eğlenmemek […]

Kapı Numarası: 3J – 11

İzmir’deki son evin, çok uzun süre bu evde oturacağını düşünüyordun, kimseye itiraf etmesen de sıra dışı bir şey olmadığı sürece burada yaş almak istiyordun; sadece yaklaşık olarak 7 sene oturdun bu evde. İlk taşındığınız eylül gününü hatırlıyor musun, bu sefer ilk evindeki acemiliğini yapmayıp taşınma izini almıştın. Eşyalar gelir gelmez de sanki izinli değilmişsin gibi […]

Kapı Numarası: 9 -6

Ortaokula başlarken taşındınız bu eve ve evlenip yuvadan uçan kuş oluncaya kadar ayrılmadın bu evden… Üniversitede bile buradaydın… Burada büyümeye başladığından olsa gerek oyunlarla ilgili çok anın yok, oyun denilince aklına bilgisayar başında oynadığın Tomb Raider ve The Sims oyunları geliyor. Saatlerce oynardın onları hele ki Tomb Raider oynamak ayrı bir zevkti. Bölüm geçtikçe daha […]

Kapı Numarası: 33A – 6

Gözlerini dünyaya açtıktan sonra yaşadığın ilk ev, çocukluk anılarına ev sahipliği yapan ev… 100 metrekare olan ev sana her zaman çok büyük gelmişti, çift kale maç yapabileceğiniz upuzun koridoru vardı. O koridor kimi zaman maç sahası olurken kimi zaman da oyuncak savaşlarında cephe olurdu. Hatırlar mısın, oturma odasındaki koltukların minderlerin koridora üst üste koyup barikat […]

Kış Günlüğü

Kış Günlüğü, Paul Auster’ın otobiyografisi… Uzun süredir sadece bir kitap için blog yazmadım ve bu kitapta üzerine çokça konuşacağım bir kitap değil. Kitabı sevdim ve okumalısınız derim ama niyetim kitabı anlatmak değil. E neden yazıyorsun o zaman diyorsunuz, haklısınız 🙂 Kitabın kapağının bir özelliği var, kapaktaki numaralar yazarın oturduğu evlerin kapı numaralarıymış. Kitap hakkında neler […]

Tembellik

Annesinin ziyaretiyle 2 hafta tembellik hakkını kullanan elvan’dan merhaba 🙂 Aklıma gelen hiç bir işi yapmadığım, bol bol gezdiğim ve fotoğraf çektiğim tembellik günlerimin ardından tekrar eski düzenimi sağlama umuduyla klavyenin başında buldum kendimi. Ekranın karşısına geçerken niyetim geçen akşam izlediğim netflix filmi Unicorn Store ile aklıma gelenleri yazmaktı. Hatta sırf bunun için kendime tek […]

Bahar

Hoş geldin sevgili bahar, İlk defa alışık olduğumdan farklı bir bahar var hayatımda. Ağaçlar yeşermeye başladı, henüz ismini bilmediğim çiçekler etrafta, güneş cömertçe kendini gösteriyor bize ama hava sıcaklığı alıştığım baharlara benzemiyor. Bugün için aslında hava durumu İzmir ile hemen hemen aynı; İzmir 15, Lüksemburg 12 olarak gözüküyor, genelde ise 4-5 derece daha serin oluyor […]

Evrenin Bana Mesajı Var: Kendini Dinle…

2016 yılında evrenin bana mesajı azla mutlu olmaktı, 2018’de bu mesaj “yaz”a dönüştü, ikisini de kendimce anlattım buralarda. Bugünlerde ise evrenin bana mesajı kendimi dinlemek… E-kitapların arasına daldığımdan beri bir çok kitap indirdim. Çoğunu adı hoşuma gittiği için, bir kısmını gerçekten okumak istediğim için ekledim listeme. Okumaya başlarken ise yaklaşık 100 kitabın arasında dolaşıp “hadi […]

Ve 200. yazı…

Hadi çıkarın havai fişekleri, 200.yazımı kutluyoruz 🙂 2014 yılının son günlerinde blog hayatına giriş yaptım, o gün bugündür de bulduğum her fırsatta yazıyorum. Başlarken bu kadar uzun soluklu yazabileceğimi bilmiyordum, biraz maymun iştahlı olduğumdan devam edebileceğime ihtimal vermiyordum ama yazmak hayatımın en güzel uğraşlarından biri oldu. Blog yazmaya başlamadan önce “yazmak mutluluktur” söylemleri benim için […]