Ortaokula başlarken taşındınız bu eve ve evlenip yuvadan uçan kuş oluncaya kadar ayrılmadın bu evden… Üniversitede bile buradaydın…
Burada büyümeye başladığından olsa gerek oyunlarla ilgili çok anın yok, oyun denilince aklına bilgisayar başında oynadığın Tomb Raider ve The Sims oyunları geliyor. Saatlerce oynardın onları hele ki Tomb Raider oynamak ayrı bir zevkti. Bölüm geçtikçe daha çok oynamak isterdin.
Lise dönemlerinde ise internet dünyası ile tanıştın daha doğrusu chat dünyası… Çevirmeli ağın sesi hala kulaklarında, internetten düşmek diye bir şey vardı o zamanlar. Babanın yat artık nidalarıyla saatlerce chat yapardın. Sokakta oyun oynayabileceğin arkadaşın yoktu, zaten apartman 7 daireden oluşuyordu, böyle olunca da bilgisayar oyun arkadaşın oldu.
Bilgisayara abin el koyduğu zamanlarda ise kitapların dünyası ile tanıştın, gece yatakta kitap okumaktan çok keyif alırdın ki hala aynı zevkle okuyorsun. 1999 Ağustos depremini hatırlıyor musun, o akşam Safiye Sultan kitabını okuyordun, bir türlü elinden bırakamamıştın kitabı, tam yatmaya karar verdiğin anda ise deprem olmuştu. O an korkman gerektiğini düşünürken yatağında oturup depremin geçmesini beklemişti, şoktan olsa gerek… Sonra da eline kitabı alıp okumaya devam etmiştin…
9-6 numaralı çokça güzel anın oldu ama ne yazık ki aklına onlar gelmiyor bir türlü, hayat boyu yanında olacağına inandığın abini bu evde yaşarken kaybetmiş olmandan dolayı olsa gerek… Hep abinle birlikte yaş alacağınızı hayal ederdin, tıpkı dayın ve annen gibi, hep birbirinize destek olacağınızı düşünürdün. Kim bilir belki gökyüzünden sana destek olmaya devam ediyordur…