Evde kahve keyfi

Tekrar bir kahve yazısıyla merhaba 🙂 Daha önceki yazımda kahve ve kahve demleme hakkında öğrendiklerimi paylaşmıştım şimdi sıra geldi kendi deneyimlerimi paylaşmaya, neler yaptım, neler denedim görelim birlikte. Kahve konusunda uzman olduğumu iddia etmiyorum ama az çok damak tadımın oluştuğunun farkındayım en azından artık sert içimli kahveleri sevmediğime eminim. Önce ekipmanlardan başlayalım, iki boy french […]

Kahve’ye devam…

Her şey bir Pazar günü Chemex’de demlenen kahveden içmem ile başladı ve bu içtiğim kahve ise ötekiler neydi acaba dememe sebep oldu. Eve geldiğimde karar vermiştim bende bir Chemex edinmeliydim, internete girip fiyatını görünce ise acaba değer mi diye düşünmeye başladım ve internette o blog senin, bu blog benim kahve hakkında bulduklarımı okumaya başladım. Okurken […]

Kahve’den başlayalım…

Mis gibi kahve kokusunu alıyor musunuz? Bir de taze çekilmiş Türk Kahvesi ise değmeyin keyfime… Öğrencilik yıllarından kalan alışkanlık sanırım, en üretken olduğum anlar elimde kahvemle keyif yaptığım anlar, bazen aklıma gelen fikirleri yapmak ya da yazmak için kahvemin buz olduğu anlar. Bir çay aynı etkiyi yaratmıyor bende, yaratıcı olamıyorum çay içerken. Zaten çayda benim […]

Arşivlerde kalanlar…

2015 ortalarına doğru, kendime bir blog daha açmaya karar vermiştim, elmalikedi hobilerimi, gezilerimi, kitaplarımı anlattığım alanım olacaktı; diğer blog ise aklıma ne gelirse yazmak istediklerimi yazdığım bir alan… Yani herhangi bir olaya, fotoğrafa veya objesel bir şeye bağlanmadan sadece  yazdığım bir alan olacaktı. Uzun süre yeni blog için isim aradım, ama anlatmak isteyebileceklerime uygun bir […]

2016 Biterken…

2016 biterken arkama bakıp 2016’nın analizini yapma zamanım geldi sanırım, biliyorum daha yılın bitmesine 9 gün var ancak benim o 9 güne ekleyeceğim en fazla biten kitabım ve küçük çarpılarım olur sanırım. Hadi o zaman 2016’yı değerlendirelim… Önce kitaplardan başlayalım ne dersiniz? Kendime 2016 içinde 52 kitap okuma hedefi koymuştum, sonra bu hedefimi ayda 4 […]

elmalıkedi 2 yaşında!

İki yıl önce bugün blogumu yayına almıştım. Başlarken nasıl olur, yazmaya devam eder miyim bilmiyordum. Herhangi bir hedefim yoktu ki hala yok, sadece yazmaktı niyetim. Önce küçük çarpılarımı, kitaplarımı anlattım sonra gezilerimi. Son aylarda ise kafayı taktığım sadeleşme hakkında yazıyorum bol bol. Yazarken de bazen düşünüyorum acaba çok mu abarttım bu sadeleşme olayını diye, ama […]

Biriktirmeyi Seviyorsanız Koleksiyon Yapın

Kendimi bildim bileli hep bir şeyler biriktirmişimdir, farkında olmadan yaptığım ilk koleksiyonum ise peçetelerdi. Nedendir bilinmez bizim dönemin çocukları mutlaka peçete koleksiyonu yapmıştır. Peçete koleksiyonumu çerez paketlerinden çıkan Taso’lar izledi, ondan sonra bir çok ıvır zıvırı toparladım diyebilirim ancak bir aydınlanma anında ise hepsi çöp kutusuna gitti. Tabi onların çöp kutusuna gitmesi benim biriktirme hastalığımı […]

BİR KEDİ GÖRDÜM SANKİ…

Uzun yıllar önce sessiz sakin bir kasabanın garında doğmuştum. Bu büyük ve karmaşık gara ise küçük bir kız sayesinde geldim. Küçük kız ve ailesi kasabadan şehre gelmek üzere bilet alıyorlardı. Bende onların yakınında kuyruğumu yakalamaya çalışıyordum ki birden kendimi küçük kızın kucağında buldum. Küçük kız, annesine “O da bizimle gelsin” diyerek ağlıyordu. Annesi gözyaşlarına dayanamadı […]

Yazarlık Kursu mu Varmış?

Kendime yeni hobiler bulma peşindeyim 🙂  İnstagramdan beni takip ediyorsanız, belki görmüşsünüzdür 5 Nisan’da yazarlık kursuna başladım.  Henüz sadece ilk derse gidebildim ama sanırım sevdim bu işi 🙂 Blog yazmaya başladıktan sonra yazmayı sevdiğimi fark etmiştim, ilk geçen yıl düşünmüştüm gitmeyi ama kendime zaman yaratmamıştım. 2-3 ay önce kitapçıda Optimist Yayınlarından çıkan Yaratıcı Yazarlık kitabını […]