Kendime yeni hobiler bulma peşindeyim 🙂 İnstagramdan beni takip ediyorsanız, belki görmüşsünüzdür 5 Nisan’da yazarlık kursuna başladım. Henüz sadece ilk derse gidebildim ama sanırım sevdim bu işi 🙂
Blog yazmaya başladıktan sonra yazmayı sevdiğimi fark etmiştim, ilk geçen yıl düşünmüştüm gitmeyi ama kendime zaman yaratmamıştım. 2-3 ay önce kitapçıda Optimist Yayınlarından çıkan Yaratıcı Yazarlık kitabını gördüm ve hiç düşünmeden aldım. Madem yazmayı seviyorum, püf noktalarını da öğreneyim dedim. Gel gör ki kitabın kapağını bile açmadım, hala kitaplığımda duruyor.
Mart sonunda ise Lüset Kohen Fins’in yazdığı Enginar Mevsimi kitabını aldım. Kitap uzun süredir kapağı nedeniyle dikkatimi çekiyordu ve alır almaz okumaya başladım. Kitap akıcı, konuysa bence sıradandı. Kitabın daha yarısına gelmeden bloglarda bir bakayım bu kitaba ne demişler diye araştırmaya başladım. Bu arada okuduğum kitapları bitirmeden başkaları ne demiş acaba diye araştırmam normalde.
Yazarlık kursu diyordun, kitap anlatmaya başladın diyorsunuz. Durun, sabırsızlanmayın iki satır daha kitap hakkında yazayım sonra yine kursa dönerim 🙂
Kitabı neden bitirmeden araştırdığıma gelirsek, kitap içerisinde istemediğiniz kadar atasözü var. Kitabı okurken sanki roman, sadece atasözleri tanıtmak ve onları hangi durumlarda kullanılması gerektiğini anlatmak için yazılmış gibi hissettim. İşin ilginç tarafı, kitap hep olumlu yorumlar almış. Bu kadar olumlu yorumu görünce de acaba yazarı kimdir diye araştırmaya başladım: Yazarın İstanbul’da bir yazarlık kursu varmış, işte benim kursla bağlantıya geliyoruz 🙂
Yazarın kurs verdiğini okuyunca bu sefer yazarın ismiyle yazarlık kursu araması yaptım ve karşıma Keyif Demet’i çıktı. Demet Hanım blogunda verilen bir ödevden bahsetmiş, ödev bir sırrı 15 cümle ile anlatmasıymış, merak ederseniz tık tık. Ödevi içi yazdığı satırları okur okumaz bende yazarlık kursuna gitmek istiyorum dedim. Burada, blogumda yazıyorum evet, ama farklı konular bulup yazma şansım fazla yok. Ne okursam veya ne yaşarsam onu yazabiliyorum.
İşte bu şekilde İzmir’deki yazarlık kurslarını araştırmaya başladım ve karşıma Erturgut Sanat Merkezi çıktı. Bir baktım sanat merkezinde ne isterseniz var; resim, fotoğrafçılık, müzik aletleri; bir an aklımdan fotoğrafçılık kursuna gitmek geçti ama sonra vazgeçtim. Gerçi ilk mailimde her iki kursu da sormuştum. Neyse, önce 31 Mart’ta öğretmenimle tanışmaya davet ettiler beni. Giderken daha kaydımı yaptıracağıma emindim ve gidince de kararımın doğru olduğunu fark ettim 🙂
15-20 dakikalık tanışma merasiminden sonra beni eve uğurlarken Hocam ilk derse gelirken yazmam gereken ödevimi verdi. İtiraf ediyorum ödevimi yaparken zorlandım, zor bir konuydu. Konuyu buraya yazmayacağım, ama zor olmasına rağmen 4 yazı yazıp götürdüm ilk derste. Ve ilk öğrenmem gerekeni öğrendim, hiç birinde başlık ve mesaj yoktu. Yazıların başlığı ve mesajları olmalıydı.
Bu hafta ikinci dersimiz olacaktı, gidemedim. İkinci ders ödevimi ise keyif alarak yazıyorum. Bundan sonraki derslerde kursta yazdıklarımı burada paylaşmayı düşünüyorum ama ilk derste ki gibi zor bir konu olursa es geçerim… Takipte kalın, ikinci dersten sonra güzel bir hikaye geliyor size 😉
İnceliycem blogunu 🙂
çok teşekkür ederim, güzek yorumlarınız için 🙂