Her yere, her şeye bir yetişme telaşındayız; sabah daha yataktan kalkmadan gün içerisinde yapılacakları planlamaya başlıyoruz. Bırakın günü, çoğu zaman haftayı, ayı, yılı; geleceği planlıyoruz ve planladıklarımızı bir an önce yapılmalı diyoruz kendimize. Birden fazla iş bitirebilmek marifet olduğundan bizde birçok işi aynı anda bitirmeliyiz. Gerçekten gerekli mi? Yavaşla ve sakinle, derin bir nefes al ve kafandaki işleri tekrar gözden geçir. Hala gerekli görüyor musun zihninde dolaşanları?
Bu sabah kalktığında kendin için bir değişiklik yapmaya ne dersin? Sabah her zaman uyandığın saatten yarım saat erken kalk ve o yarım saati kendine hediye et. Kahvesiz ayılamayanlardan biriysen en lezzetlisinden kahve demle kendine; damak zevkine uygun bir kahvaltı hazırla ya da sadece sabahın sessizliğini dinle ve günün senin için başlamasını kutla.
Sonra al eline kâğıdı kalemi, zihninde uçuşan tüm düşünceleri, yapılacaklar listelerini yazmaya başla. Zihninden çıkarmadıkça onları, gerçekleşme ihtimallerini düşürüyorsun, farkında mısın? Çünkü onlar için somut bir adım atmıyorsun, sadece kafanın içinde dolaşan düşünceler oluyor, kâğıda dökülemediklerinde. Ayrıca bir liste haline geldiklerinde yaptıkça üzerini çizmek ya da yanına tik atmak da ayrı bir keyif veriyor insana.
Ve gün içerisinde her ne yapacaksan, başlamadan önce derin bir nefes alarak kendine hatırlat: Yavaşla ve sakinle… Emin ol, yapacağın iş daha kolay gelecek, başlamadan önce yaşam kaynağın nefesini hediye ettin kendine, unutma.
Bu aralar nefese odaklanmak ve an’ı yaşamak üzerine yazılanları çok okuyorum, bu yazım da belki biraz onlara benzedi, farkındayım. Aslında kendime yazıyorum tüm bunları, sende okuyorsan ne mutlu bana. Günün koşuşturmasında bende “yavaşla ve sakinle” diyorum, nefesimi hatırlatıyorum kendime. Sende aklına geldikçe kendine söyle: Yavaşla ve sakinle… Belki sana da iyi gelir, ne dersin?