Hepimizin içinde var olan büyük yaratıcılar çoğu zaman içimizdeki odalarda saklı kalıyor. Başkalarının yarattıklarını, yolculuklarını görünce içimizdeki yaratıcı bende buradayım, bir bana bak diyor ama çoğumuz o sesi duyamıyoruz. O sese kulak verenlere imrenerek bakarak, onları takdir ederek geçiriyoruz günlerimizi. Bizse sadece günümüzü idare ettirmeye yetecek kadar yaratıcı yanımızı kullanıyoruz.
Evet hepimiz birer yaratıcıyız, öyle büyük şeyler yapmamıza gerek yok. Bazen yaptığımız yemeğe kattığımız değişik bir tat, bazen evimizdeki koltuğun yerini değiştirmek, bazen üzerimize giyeceğimiz kıyafeti seçmek kadar küçük şeylerle yaratıcı oluyoruz. Ancak yaratıcıyım demek için büyük sonuçlar elde etmeyi bekliyoruz. Gözle görülür bir değişiklik olmayınca ben zaten yaratıcı değilim diyerek kabuğumuza çekiliyoruz. Bazen de sadece durarak yaratıyoruz ya da hiçbir şey yapmayarak, çünkü demleniyoruz. Sadece farkında değiliz.
İki aydır ele avuca sığar bir şey yapamadığım için kendime yüklenip duruyordum. Durmadan kendime çok tembelleştin elvan diyordum. Aslında sadece dinleniyormuşum. Ve bu dinlenme süresince çok sevdiğim yazma eylemi, okuma, kanaviçeler hepsi uzaklaştı benden. Durmadan kendime yüklendim, herhangi bir şey yapmadığım için kendimi suçladım. Ve sonucu telefondaki oyunlara bağlanmak oldu. Kendime durma izni vermediğim için oyunlarla uyuşturdum kendimi. Tabii sonrası daha çok kendime yüklenme ve yaptıklarımı görmezden gelme.
Bir sabah yazsam dedim, günlüğümü doldursam tekrar. İki aydır günlüğüme yazmamıştım. İlk gün yarım sayfa bile yazamadım. Bu sefer, elvan neden yazmıyorsun, sen bir oturuşta sayfalarca yazardın, demedim. Kalktım ve defteri yerine kaldırdım. Sonra yavaş yavaş yazmaya başladım. Azar azar, kendimi korkutmadan. Yazdıkça aslında benim durma yerimin günlüğümün sayfaları olduğunu gördüm. Kafamı o sayfalarda boşaltmak, benim yaratıcı benliğimi uyandırıyordu sanki. Şimdilik hala sayfalarca yazmıyorum, bir sayfayı bile zor bitiriyorum ama bu hafta tekrar kanaviçelerime döndüm. Blog için yazdım, hatta bir de örgüye başladım.
Ya da sadece dinlenme sürem bitti, tekrar eski halime dönüyorum…
Sen nasıl yaratıyorsun? Kendine dinlenme izni veriyor musun yaratıcı olabilmek için? Küçük mola noktaların var mı?