Geçen hafta şekersiz hayat mümkün mü demiştim ve şekeri hayatımdan çıkarmaya karar vermiştim. Şekersiz hayatta 1 hafta geride kaldı, gelin bakalım nasıl geçmiş bir haftam:
İlk olarak söylemeliyim ki ketçapın bile içeriğinin %20’sinin şeker olduğunu bilmiyordum, The Sugar belgeselinde tüm paketli gıdaların şeker içerdiğini söylüyordu ki haklılarmış. Elime aldığım neredeyse tüm ürünlerde şeker vardı. İşte bu yüzden paketli gıdaları da olabildiğince hayatımdan çıkarmaya karar verdim. İlk haftanın bende getirdiği en önemli değişim, etiket okuma alışkanlığı oldu. Aldığım her ürünün etiketini okurken buldum kendimi, galeta ununun da içeriğinde şeker olduğunu öğrendim mesela.
Deli gibi şeker tüketen biri olmadığımdan açıkçası ilk hafta beni çok zorlamadı, cumartesiye kadar; Cumartesi günü karşıma çıkan nefis ev yapımı profiterole hayır diyemedim, ama normalde yiyeceğimden daha az yedim. Pazar günü sınavım ise yine ev yapımı, erikli turtaydı, onu da bir dilim tatmadan olmazdı 🙂 Bu küçük kaçamaklar dışında hiç fire vermedim, o yüzden kendimi alkışlıyorum.
Peki, ne yedin derseniz, aslında her zamanki menümden çok da farklı bir şey yemedim, küçük değişiklikler dışında. Mesela sabahları kahvaltı hazırlayacak zaman bulamazsam mısır gevreği yiyordum ki kendisi şeker deposu olur, onun yerine eğer zamanım yoksa taze bir meyveyi küçük küçük doğrayıp yoğurtla ve chia tohumu ile karıştırarak hem hafif hem de lezzetli bir öğün yemiş oluyorum. Zamanım varsa eğer mutlaka 1 yumurta haşlayıp, yanına peynir, ceviz ve meyve ile kendimi ödüllendiriyorum. Evet, meyvede de şeker var ama yapay değil ve kilolarca yemiyorum sadece 1 porsiyon ya da 1 adet. Öğle saatine kadar acıkırsam badem yardımıma koşuyor, öğle yemeğinde ise ya zeytinyağlı sebze yemeği ya da ızgara tüketiyorum. Akşamüstü ise yine bir meyve benim ödülüm, akşam yemeği de öğle yemeğine benzer oluyor. Aslında benim her zaman ki yemek tüketimim bu şekilde oluyordu ancak sabah ve öğleden sonra içtiğim kahvelerime hep çikolata eşlik ediyordu, bir ara azaltmaya çalışsam da tamamen bırakamamıştım.
İçeceklere gelirsek, işte orada bir değişim söz konusu: soğuk bir çikolatalı süt ya da limonata öğle sıcağında serinletiyordu beni, şimdi onların yerine su veya soda var. Alkollü içecek çok tüketmesem de içeriğinde şeker olduğundan seçenekler arasında çıkarmak istediklerimden ama onda da hafta sonu küçük bir kaçamak yaptım, hedefim bu kaçamakları sıfırlamak. Bol bol su tükettim bu bir haftada. Suyu rahat içemiyorsanız bir tavsiye; bir şişeyi dolapta kendime aromalı su şişesi olarak ayırdım; birkaç dilim limon ve nane yaprağı ile susuzluğunu giderirken insanı ferahlatıyor, şişenin size özel olması ise ayrı motivasyon kaynağı 🙂
Hiç mi tatlı krizin tutmadı derseniz, sanırım havanın sıcak olmasının da etkisiyle hiç tatlı aramadım sadece yukarıda bahsettiğim profiterol ve erikli turtaya hayır diyemedim o kadar, onları da görmemiş olsaydım canım istemezdi sanırım, yani özellikle yapmazdım. En sevdiğim tatlı dondurma ise benim için hala muamma; geçen hafta şekersiz dondurma tarifi denedim ama tadı hiç hoşuma gitmedi, meyveleri soğuk soğuk tüketseydim çok daha güzel olurdu. Sırf canım çekmesin diye dondurmasını tek geçerim dediğim pastanenin önünden geçmiyordum 1 haftadır ama dün akşam dondurma sınavımı da başarıyla geçtim. Pastanede sadece filtre kahve içme başarısını gerçekleştirdim, benim için mucizeydi 🙂
Her gün 30 dakika yürüyüş yapma planına gelirsek, o hayal oldu. Değil 30 dakika 5 dakika bile yürüyecek zaman yaratamıyorum kendime, metroda yürüyen merdivenleri kullanmayarak avutuyorum kendimi şimdilik, ama en kısa zamanda sporu da rutinlerime eklemem gerek.
Bu kadar uzun hikayenin kısa özeti ise, ilk hafta gayet rahat geçti, ikinci haftada da kendimden aynı performansı bekliyorum 🙂
Bravo diyorum..
ketçapta şeker olması çok sinir çünkü çok seviyorum…hele peynirle ketçaplı sandviç mmm..
ben tatildeydim herşey dahil otel olunca benim gibi de zaaflı biri olunca maalesef abardım 🙁 pişmanım yalan değil.
kendimi silkelemeliyim…… 🙁
tatilde olsam kesinlikle 21 günü tamamlayamazdım 🙂 ketçapda şeker olması beni de sinir etti, çok sevmem ama oğlumun çok sevmesi sinir etmeye yetiyor… sağlık olsun napalım 🙂
Helal olsun valla:)
🙂 teşekkür ederim