‘Çalıştır, çalıştır…’
Elleriyle başının her iki yanındaki hayali kolları çeviriyor, aynı iki kelimeyi tekrar ederek aklına yeni bir şaklabanlık gelir mi diye köşesine çekilmiş bekliyordu.
Yaptığı her şakaya kahkahalarla gülen arkadaşları en iyi şaklaban yarışmasına katılması için onu ikna etmişlerdi. Finale kadar yarattıkları onu hep bir adım sonrasına taşımış ve herkesi güldürmüştü ama şimdi aklına hiç bir şey gelmiyordu.
‘Çalıştır, çalıştır…’
Birden sahnede kendi isminin anons edildiğini duydu, hala aynı hareket ve sözle sahneye çıktı. İzleyenler, jüri herkes ondan bir şaka bekliyordu. Saniyeler geçerken tek yaptığı başının iki yanındaki hayali kolları çevirmekti. Sahne süresi biterken yeni bir şaka bulamayacağını anlayınca gülümseyerek selamını verdi ve sahneden indi.
Sahnenin arkasına geçerken o sahnede yapabileceği onlarca şaklabanlık aklına gelmişti ama artık çok geçti; o şakaları yapmasına gerek yoktu, kaybettiğine inanarak yürümeye devam etti.
Kulise geldiğinde ise onu bekleyen arkadaşları tebrik ediyor, harika olduğunu söylüyordu. Farkında olmadan bir şaka mı yapmıştı acaba sahnedeyken?
O sırada tekrar sahnede adının anons edildiğini duydu, üstelik yarışmanın kazananı olarak…
‘Çalıştır, çalıştır…’
Sadece tek bir kelime ve yinelenen bir hareket mi ona birinciliği kazandırmıştı? Bu insanların nesi vardı, bunun komik olan tarafı neresiydi?
*** Bu sefer gerçekten çok zorlandım bu kelimede, sözlük anlamı şakalar yaparak herkesi güldüren, şen, şakacı. Ve sözlük anlamını okuduktan sonra tıkandım kaldım, klavye karşımda ne yazsam diye düşünürken oğlum geldi ve hikayedeki gibi bana ‘çalıştır, çalıştır’ dedi 🙂 Çalışınca bunlar çıkabildi, okurken beni gülümsetti, umarım sizde beğenirsiniz.
**Yeni kelime: Harcama
One thought on “Şaklaban”