Ekim ayına harika bir kitapla başladım ve bu kitabı sizlere tavsiye edebilmek için Ekim sonundaki Ekim Kitapları yazımı bekleyemedim 🙂
Tebrikler Kovuldunuz!
Evet, kitabın ismi bu, 10 yıllık bankacılık serüveninden sonra istifa edip hayallerinin peşinden koşan Kaan Sekban’ın hikayesini okuyoruz kitapta. Öncelikle bu kitap kitapçıda görüp rastgele aldığım bir kitap değil, Kaan Sekban’ı ilk olarak plazadan dünyaya’da yer alan röportajı ile duymuştum, tek kişilik skeçlerini you tube ve instagramda yayınlıyor ve ayrıca ev yapımı talk show yapıyor. Onları hiç izlemeden sadece röportajı okuyup hayallerinin peşinde koşmasını hayranlıkla okumuştum, ta Mart ayında. O günden itibaren ise izlemekten çok okumayı seven benim kafamda kitabı var mıydı acaba soruları dolaşırken Mayıs ayında kitabı yayınlandı.
Ve tabi doğal olarak kitapçıda kitabı çıktı karşıma ancak kitabı almamak için arka kapağını bile okumadım uzun süre, biliyordum ki tek bir satırını bile okusam o kitabı alıp çıkardım ve nitekim de öyle oldu. Almamak için niye direndiğim ise benim için ayrı bir merak konusu, sanırım okuyup gaza gelirim diye korktum 🙂 ve kitabı aldım, aldığım gibi de tek solukla okudum. Bir bankacı olarak, banka anılarında tam da biz işte, aynı böyle dediğim o kadar çok yer oldu ki. Hatta iş yerinde bazı bölümlerini birlikte okuduğumuz arkadaşlar bu bizim banka mı sorularıyla geldiler yani her banka aynıymış özünde 🙂
Yazarın kendisi banka şubesinde 2 yıl çalışıp genel müdürlük biriminde çalışan bir plaza insanı olsa da banka, her yerde aynı banka 🙂 Yaşadığı diyaloglar, terfi alabilmek için yapılanlar o kadar tandık geldi ki hele benim gibi 5 yıldır terfi bekliyorsanız… Bu tarz başarı hikayelerini okuya okuya bir gün bende gaza gelirim diye umutluyum ama hakkımda hayırlısı diyelim 🙂
Bir bankacıysanız bu kitabı kesin okuyun; ağlanacak halimize kahkahalarla gülmenin keyfini çıkarın… Ben bankaya sadece müşteri olarak gidiyorum diyorsanız o zaman kesin, mutlaka okuyun; dışarıdan bakınca gayet şık kıyafetler içinde, her daim bakımlı, klimalı ortamda çalışıyorlar daha ne olsun dediğiniz bankacıların yaşadıklarına az da olsa empati yaparsınız olmaz mı?
Bankacılık hikayelerinden sonra Kaan’ın hayalleri peşinde koşarken yaşadıkları ise insana bazen hayal olarak kalsa daha iyiymiş, bazen de iyi ki yapmış bak şimdi nasılda sevdiği işi yapıyor dedirtiyor. Herkesin kendinden bir şey bulabileceği sıcacık bir gerçek hikaye Kaan’ın ki. Bende yazımı kitabın önsözünde söylediği cümle ile bitireyim, keyifli okumalar…
“Kendi yolculuğumu tüm çıplaklığıyla insanlarla paylaşarak, kimisine hayalinin peşinden koşmak kimisine ise asla koşmamak konusunda ilham olabilirsem ne mutlu bana :)”
Arada instagramda videolarını izliyorum. Çok eğlenceli… 🙂