Buralarda bir minimalist olmaya çalışan elvan vardı gördünüz mü?
6-7 yıl önce sadelik, minimalistlik diyip çokça yazmıştım buralarda, nelerden vazgeçtim, vazgeçemedim bol bol anlatmıştım. Şimdi kendime bakıyorum da o minimalist olmaya çalışan elvandan eser kalmamış. Elinden gelse maksimalistin önde gideni olacak. Özellikle kitaplar konusunda.
Evet yine kitaplardan bahsetmeye geldim 🙂 Minimalist olmaya çalışırken en zor vazgeçtiklerimdi kitaplarım. Şimdi ise yine sayılarını arttırma telaşındalar. Her yaz dönüşü bir valiz dolusu ekleniyorlar kitaplığıma. Sanırım kilo sınırı olmasa bir valizden fazla gelirlerdi.
Göç ettikten sonra uzunca bir süre sadece e-kitap okudum. Kitapçı gezer gibi e-kitap kaynaklarını geziyor, okuma ihtimalim olanları kaydediyordum, hatta hala devam ediyorum. İlk zamanlar İzmir dönüşlerimde önceliğim kitaplarda değildi, orada kalan diğer eşyalarım öncelikliydi. Onlar azalmaya başlayınca kitaplarım tekrar bana göz kırpmaya başladı. Ne de olsa e-kitap olarak çoğu kitabı bulabiliyorum diye kendimi avutmalarım azaldı. Sayfaları çevirerek okumanın keyfini özlediğimi fark etmeye başladım. Her gidişimde annemin evine taşıdığım kitaplığımın önünde saatler harcıyorum. Kitaplıktan en az 10 kitap çıkartıp bunları tatilde okurum diyorum, bir o kadarını da benimle gelsinler diye ayırıyorum. Tabiki mümkün olmuyor ve çoğu kitaplığa geri dönüyor. Bu arada hepsi okuduğum kitaplar, benden uzak olunca hepsini yeniden okuyasım geliyor sanırım.
2 senedir ise e-kitapla kendimi avutamıyorum ve eve dönüşlerime bir valiz dolusu kitap eşlik ediyor. Kimisi kitapçıdan taze çıkmış oluyor kimisi kitaplığımdan… Onları diğer eşyalardan önce çıkartıp yeni yerlerine yerleştiriyorum. Karşılarına geçip izlemek ise benim için ayrı bir keyif. O an okumasam bile elimin altında, istediğim an ulaşabiliyor olmak ayrı bir mutlu ediyormuş beni, yeni öğrendim. Bu aralar ise kendime bir okuma köşesi yapma hayaliyle yaşıyorum. İşte tam bu noktada maksimalist ruhum devreye giriyor: boydan boya duvarı kitaplıkla doldursam, içinde en sevdiklerim olsa diyorum. Sadece 90 adet kitabım var, henüz boydan boya bir kitaplığı dolduracak seviyede değiller ama hepsi bebeklerim gibi ve çoğalmalarını dört gözle bekliyorum. Keşke onlarda çiçekler gibi durdukları yerde büyüseler 🙂
Bir kitap aşığının itirafı olarak kalsın bu yazı 🙂
Şöyle bir oda olsa mesela…