Lüksemburg’a geldiğimizden beri nasıl olsa bir gün gezeriz buralardayız diye düşünerek müzeler yerine çevremizi geziyorduk, iyi ki öyle yapmışız, müzeler için özel günleri varmış.
Müze giriş ücretleri çok yüksek değil 5-8 Euro arasında değişiyor ama Mayıs ayında 2 gün müze günü olarak geçiyormuş ve tüm müzeler ücretsizmiş. Ekim ayında da bir gün Museum Night olarak geçiyormuş, o günde ise müzeler özel turlar düzenleyip, konser, dans gösterileri oluyormuş. Museum Night ücretli ama program her sene değiştiğinden yorum yapamıyorum.
Gelelim bizim hafta sonu müze ziyaretlerimize; Lüksemburg merkezinde birbirine yakın 7 müze var. Cumartesi 2 müze, pazar 2 müze gezerek merak ettiğim dört müzeyi gezmiş olurum diye düşünüyordum ama yine benim küçük sıpayı unuttum 🙂 Cumartesi ve pazar birer müze gezerek müze günlerimizi kapattık. Gezdiğimiz 2 müzede bence iyi ki dedirtti. Bakalım hangi müzeleri gezmişiz:
Lëtzebuerg City Museum (Lüksemburg Şehir Müzesi)
Lüksemburg Şehir Müzesi, ilk kurulduğu zamanlardan itibaren Lüksemburg’u anlatan 5 katlı bir müze. Müzeye en alt katından başlıyorsunuz ve yukarı çıktıkça yakın tarihe geliyorsunuz. Son katında ise geçici sergiler oluyormuş. Şimdilik demir işleri ile ilgili bir geçici sergi var.
Müzeye giriş 5 Euro ama bir güzel yanı var perşembe günleri akşam 6-8 arası ücretsiz. Hakkıyla gezmek isterseniz en az 2 saat ayırmanız gerekiyor bu müzeye.
Şehrin gelişimini maketlerle göstermişler ve nereden nereye geldiğini çok net görüyorsunuz. Her açıklama da İngilizcesi’nin olması da ayrı bir güzeldi, ne yazık ki turistik yerlere de gitseniz her yerde ingilizce açıklama göremiyorsunuz, genelde fransızca açıklamalar.
Müze binası 17, 18 ve 19.yüzyıllardan kalma dört evin birleştirilmesi ile oluşturulmuş. Müze içerisinde yer alan camlı asansör ile hem şehir manzarasının tadını çıkarabiliyorsunuz hem de alt katlara inerken binanın katmanlarını görmek ayrı bir keyif veriyor.
Şehrin tarihini öğrenmek için gezilecek yerler arasına alabilirsiniz. Ancak çocukla gidince başlarda ilgisini çekse de yorulmaya başladığında gidelim artık sızlanmalarıyla karşı karşıya kalıyormuşsunuz.
Natioanal Museum of Natural History – natur musée (Doğa Tarihi Müzesi)
Çocukla gidebileceğiniz en güzel müze diyebilirim. Adından da anlaşılacağı gibi Doğa Tarihini anlatıyor. Fosillerden günümüze kadar bir çok canlı türünü görmek insanı büyülüyor.
Bu müze için ücretsiz giriş günü yok ama ücreti 4.5 Euro. Müzede dönem dönem bilimsel araştırma workshopları da oluyormuş; araştırmaların nasıl yapıldığını öğrenmek için zevkli bir fırsat.
Bu müze son katı çatı katı olmak üzere 3 kattan oluşuyor ve her detayı incelemek için en az 2 saatinizi ayırın derim. Yalnız bu müzede hiç ingilizce açıklama yoktu, hepsi fransızca. Müze günlerinde olmanın verdiği kalabalıkla durup her yazılanı tek tek çeviremedik ama bildiklerimizi bizim küçük sıpaya aktardık. Biraz daha büyüyünce bu müze tekrar ziyaret edeceklerimiz arasında yerini aldı.
Müzenin olduğu bina ise 1843 yılına kadar hastane olarak kullanılmış, sonrasında 1984 yılına kadar hapishanemiş, binanın mimari görüntüsü de ayrı bir güzel.
Gezemediğimiz müzeleri ise ücretsiz olduğu günlerde gezmek niyetindeyim ama bakalım ne zamana kısmet olacak.