2016 yılının Ekim ayında evrenin bana mesajı, azla mutlu olmaktı; uzun uzun anlatmıştım buralarda… O zamanlar, şimdi moda olan ve hemen hemen her yerde karşınıza çıkan minimalizm yeni yeni duyuluyordu, bu konuda kendi dilimizde kaynak bulabilmek beni motive ediyordu ve yazmam için sebep oluyordu. Sonra minimalizm ve sadeleşme moda oldu ve her yerde istediğiniz gibi doğru ya da yanlış birçok kaynağa ulaşabilir olduk, benim ise nedense sadelik yazılarım azalmaya başladı. Belki de minimalizmin benim için en büyük katkısı olan seçicilik buna sebep oldu, yazılarımın da her birinin bir solukta tükenmesini istemedim belki de, ya da tembelliğime kılıflar buldum kendimce. Evrenin 2016 mesajını layıkıyla tamamladığıma inanarak azla mutlu oldum, çok da üstünde durmadım yazmamamın…
Son zamanlarda ise evrenin yeni mesajı karşıma çıkmaya başladı: YAZ
Sevdiğim romanların kahramanları yazıyor, severek okuduğum yazarlar yazmayı tavsiye ediyor, takip ettiğim bloglar yazın diyor, hoşuma gidip okumaya başladığım dergi makalelerinin sonunda yine tek bir tavsiye, yazın… Çoğunun tavsiyesi aklınıza ne gelirse, ne zaman gelirse yazın; benim gibi yazmayı sevenler için en güzel tavsiye değil mi?
Yazmayı seviyorum, rüya defterim, hayaller defterim, blog için özel defterim, kendim yap ajandam… Her konuya ait bir defterim var ve hepsinin sayfaları dolu ama iş blogda yazı yazmaya gelince tıkanıp kalıyorum, defterlerimi dolduran yazılar blogda bir türlü yerlerini bulamıyorlar. Hadi blog için birkaç satır yazayım dediğimde aklıma gelenler hep benzer şeyler oluyor. Halbuki 2018 hedeflerimden biri blogda daha çok yazı yazmaktı. 2018’in üç haftası bitti ve ben üçüncü yazımı daha yeni yazabiliyorum. Üstelik küçük bir operasyon nedeniyle ay başından beri evde olmama rağmen ki blogda ayda yaklaşık dört yazı yazmamın sebebinin çalışmam olduğunu düşünüyordum, demek ki değilmiş.
Defterlerime yazdıklarımın kimsenin okumamasının verdiği rahatlık ile sanırım her gün yazabiliyorum, burası ise apayrı… Yazdıklarımı bugün değilse bile, bir gün mutlaka birileri okuyor; mesala bu aralar 2016’da yazdığım yazılar en çok okunanlar arasında… Benden başka birinin okuyor olması ise sanırım yazarken daha seçici olmama sebep oluyor, o zaman diyorum ki elvan bundan sonra bu kadar seçici olma, yazdıkça kendini geliştirdiğini biliyorsun… Kendime mini nasihatimden sonra da diyorum ki ayda bir de yazsam, her gün de yazsam beni keyifle okuduğunuz için teşekkür ederim 🙂
Sen hep yaz ben severek okuyorum;)
Yorumunu görünce çok mutlu oldum 🙂 çok teşekkür ederim…