Bugün dünya fotoğrafçılık günüymüş… Fotoğraf çekmeyi bu kadar seven ben, böyle bir gün olduğunu yeni öğrendim. An’ı yakalamakta hala amatörlük aşamasında olsam da, sıpamın doğumundan sonra çektiğim kareler azalmış olsa da, fotoğraf bence bir tutku 🙂
İlk lisedeyken gittiğimiz Çanakkale gezisinden babamın objektif ayarı falan olmayan, çoğu kişide var olan filmli fotoğraf makinesi ile arkadaşlarımdan ve kendimden çok etrafımı çektiğimde fark ettim fotoğrafın gücünü. Sonra lise bittikten sonra dijital fotoğraf makineleri çıkmıştı. İşte o dijitallerde film derdi olmayınca, dilediğim gibi çekmenin özgürlüğünü fark ettim. Ve fotoğrafları çektikçe de insanın bakış açısının değiştiğini. Ama tembellik var serde, üniversite boyunca fotoğrafçılık kursuna gitmedim. Dijital vardı, ne gerek vardı objektif ayarına, ISO, ışık ayarına. Dijitalde seçiyorsun gün batımı, makro, portre ayarlıyor makine senin yerine. Öğrenince daha keyifli olabileceğini bilmeden, çektim fotoğrafları.
Aklımın bir köşesine yazdım kursa gitmeyi de, nedense hep erteledim. Yok yüksek lisans bitsin, dur bir iş bulayım, ben şimdi evleniyorum onun telaşı var derken 2013 yılına kadar öteledim. 2013 Ocak ayında sonunda kaydımı yaptırdım kursa, tam ne güzel gidiyor derken hamile olduğumu öğrendim. Ne var bunda devam etmişsindir, diyorsanız ne yazık ki yanılıyorsunuz. Gittiğim kursta analog fotoğrafçılık kursu da vardı. Analogda fotoğrafı yıkamak için kullanılan kimyasallar, kurs sınıfındaki kokuyu benim için dayanılmaz yaptı ve yarısına bile gelemeden bıraktım kursu.
Kursa başlarken almış olduğum DSLR fotoğraf makinemi ise bol bol sıpamın fotoğrafları ile doldurdum. Bu arada herkeslerin elinde olan akıllı telefonlar ile ben 2013 Nisanında tanıştım. Baktım telefonu taşımak daha kolay, bu sefer de telefonla çekmeye başladım fotoğrafları. Şimdilerde yine makinemi elime alıp an’ların peşinden koşturmak istiyorum. Bu sefer, kursa başladığımda arkadaşlarımın almış olduğu Scott Kelby’nin 4 ciltten oluşan Dijital Fotoğrafçının El Kitabı ile tekniği ve püf noktaları öğrenmeyi planlıyorum, bakalım zaman ne gösterecek.
Telefonumla çektiğim martılar size merhaba desin 🙂
çok güzelmiş fotoğraflar. dediğiniz kitabı ben de okudum. not aldım. hatta bir nikonum bile oldu. nikonumla en son fotoğraf çekimim istanbul oldu ve bebeğimin hayatımıza girmesiyle rafa kalktı diyebilirim. ama şu var ki dslr de olsa dijital de olsa ve telefon da olsa bakış açısı önemli olan bence. ve ortaya harika fotoğraflar çıkıyor. (#128522#)