Yıllar sonra dizi izlemek için zaman ayırmaya başladım ve bir öneri ile geldim. Uzun süredir daha doğrusu Küçük sıpam doğduğundan beri izlediğim ve merakla beklediğim tek dizi Game Of Thrones’tu. Ocak ayındaki zorunlu ev hanımlığı hayatımda meşhur Netflix dizileri ile tekrar dizileri takip eder oldum. Bu aralar favorim ise Orange Is The New Black, işi gücü bırakıp onu izliyorum.La Casa de Papel, Sense 8, Westworld, Fringe izlemek istediklerim arasında ama sırf tüm boş vaktimi dizilere ayırmamak için sırayla izlemeye niyetliyim.
Orange is the new black dizisine gelirsek, başrolündeki Chapman’ın gençlik yıllarındaki bir hatası nedeniyle hapse düşmesi ile başlıyor dizi. Chapman karakterinin hapishane kurallarına uyum sağlamaya çalışması ve kendine yer edinme maceralarıyla birlikte her bölümde hapisteki kadınlardan birinin önceki hayatlarına geri dönüşler oluyor dizi boyunca. Dizi içerisinde birçok uç nokta var ama en çok işlenen konu hapishane içindeki lezbiyen ilişkiler, izlerken bazı bölümlerin sırf reyting uğruna abartıldığını düşünüyorum ama sadece benim şahsi görüşüm.
Diziyi yazmadan önce biraz internette araştırdığımda Piper Kerman isimli kişinin yazmış olduğu ve gerçek hayat hikayesini anlattığı kitabından uyarlanmış olduğunu öğrendim. Küçücük bir gençlik hatası ya da fazla kaptırılmış bir gençlik aşkı koskocaman bir yıla mal olmuş diyebiliriz hayat hikayesi için.
6.sezonunun çekildiği dizinin şu an 4.sezonunu izliyorum ama sezonlar ilerledikçe konunun çok fazla uzatıldığını düşünmeye başladım. İlk 2 sezonu daha çok keyif alarak izlemiştim. Her sezon yaklaşık 1 saat süren 13 bölümden oluşuyor. Her bölümde de farklı bir mahkumun hikayesine tanık oluyoruz. Başrolde Chapman karakteri yer alsa da bence diğer karakterler oyunculuk açısından çok daha başarılı ve diziyi izlenebilir hale getiren Chapman dışındaki karakterler.
Peki elvan, durduk yere netflixte onlarca dizi varken neden hapishane dizisine takıldın derseniz, ilk olarak ismi dikkatimi çekmişti. Dizi hakkında her hangi bir araştırma yapmadan, hatta kısa tanıtım yazısını bile okumadan izlemeye başladım. Bazı bölümlerini çok saçma ve gereksiz bulsam da, dizinin aile ilişkilerinden, din olgusuna ve ırkçılığa kadar pek çok konuda dokundurmalarla anlattığı hapishane hayatı merakımı cezbetti diyebilirim.
Unutmadan, dizinin Golden Globes ve Emmy ödüllerininde dahil olduğu 46 ödüle de sahip olduğunu da yazayım. İzlemediyseniz, yeni dizi arayışındaysanız en azından bir bölüm şans vermenizi öneririm. İyi seyirler…