Aylardır bugün için hazırlanıyordu. Gideceği şehirle ilgili bulduğu her kitabı okumuş, bloglarda günlerce gezinip neler yapacağını listelemişti. Hatta internette sanal olarak sokaklarında bile dolaşmıştı, sanki yıllardır orada yaşıyormuş gibi her detayını hafızasına kazımıştı. Şimdi o sokakları kendi adımlarıyla arşınlama zamanıydı. Sabah uyandığında her şeyi hazırdı; valizini kapının yanına koymuş, çantası sırtında balkonda heyecanla taksiyi bekliyordu. […]
Kategori: 30 Kelime, 30 Yazı
30 Kelimenin Ardından
Geçen yıl ekim ayında 30 Kelime, 30 Yazı diyerek yola çıkmıştım. Başlarken niyetim kelimelerin bana çağrıştırdıklarıyla ilgili herhangi bir şey anlatmakken birden kendimi içinde kelimelerin yer aldığı hikayeler yazarken buldum.
Özlem
En sevdiğim parkın, en sevdiğim köşesindeyim… Burada eskiden kocaman bir çınar ağacı vardı, bu ağacın altında oynardık arkadaşlarımla. Karşıdaki kestane ağacını ise babamla birlikte ekmiştik, her gün gelip sulardım onu bir an önce büyüsün diye… Parktaki her bir ağacı ailelerimizle birlikte ekmiştik arkadaşlarımızla. Hızlı büyüyen ağaçlar daha biz çocukken salıncak olmuştu dallarıyla, bazen de yaprakları […]
Rahatsızlık
Elimde kahvem, aklımda yaşadığım ilişkiden duyduğum rahatsızlıkla pencerede fırtınayı izliyordum. Hayatımda ilk defa bir fırtınanın içindeyim; karşımda şimşekler çakarken kalbimi belirsizlikler yoruyordu. Fırtınada gemisini rotasında tutmaya çalışan kaptan gibiydim. Her şey çok sakin başlamıştı, tıpkı bu sabahın dinginliği gibiydi. Birlikte geçirdiğimiz her an sonsuz bir mutluluktu, gözlerimize baktığımızda birbirimizi anlıyorduk. Bulutsuz bir günde birden çiseleyen […]
Kutu
Domates salçası yaptığım o gün keşke mail kutuma bakmasaydım diye düşünüyordu Selin. O günden beri çığlıklar hayatına girmiş, ormandaki günleri tekrar yaşamasına sebep olmuştu. Şimdi de yeni bir mesaj vardı karşısında her şeyi bırakıp ormana gitmesini isteyen. “Murat hala o ormandaki gençler sanıyor bizi sanırım, nasıl her şeyi bırakabilirim, kızımı nasıl yalnız bırakabilirim?” Maili okuduğunda […]
Bırakmak
Herkes çadırlarına girmiş derin uykunun kollarına bırakmıştı kendini. Benimse gözüme uyku girmiyordu, anlatılan hikayeler sessiz ormanda yankılanıyordu sanki. Ormanın derinliklerinden yardım çığlıkları duyuyor gibiydim. Selin’i uyandırmaya çalıştım birlikte bakalım diye, uykusu o kadar tatlıydıki yerinden kıpırdamadı bile. Çadırın dışından yakından bir ses geldiğini hissettim, dışarı çıktığımda kamp alanının dağıtıldığını ve ormana doğru koşan bir kız […]
Kitap
Çocukken kitap okumayı hiç sevmezdim. İlkokulda bir kitap dolabımız vardı, sınıfın en arkasında dururdu. Her hafta öğretmenimiz oradan bir kitap almamızı ve okumamızı isterdi. O dolaptan kitapları alırdım ama hiç birini zevkle okuyamazdım sadece ödevdi benim için. Bir gün ailece alışverişe gitmiştik, marketin oyuncak bölümüne gidip yeni bir Barbie bebek istemiştim. Babamda kitap bölümünden istediğim […]
Sabun
Yıllar sonra genç kızlığının geçtiği o küçük odadaydı. Oda, bıraktığı gibiydi; dağıttığı giysileri ve kitapları bile yerde duruyordu, kalın bir toz tabakasının altında. Annesi odasına gittiğinden beri hiç dokunmamıştı. “Bir gün geri döneceğini biliyordum.” Arkasını döndüğünde annesinin gözünde bir damla yaşla ona baktığını gördü. Sessizce önüne dönüp yerdeki eşyaları toplamaya başladı, artık giymesi imkansız giysileri, […]
Domates
Mutfaktaydı, her gün olduğu gibi günün yemeği için tezgahın başındaydı. Önce soğanları soyup doğradı, sonra havuçları, patatesleri; ilk önce sebzeleri yıkamıştı, domatesleri ise hep sona bırakırdı. Domatesleri rendelerken aklından günü nasıl geçireceğini planlıyordu, bir anda telefonun gelen posta bildirimi ile yerinden sıçradı, faturalar ve reklam postaları dışında bir şey gelmezdi kutusuna o yüzden domatesleri rendelemeye […]