Sabah yüryüşümü yapmış, yemeğimi ocağa koymuş, tam keyif kahvemi içerken telefonuma bir mesaj geldi. Önemli birinden değildi ama bir talebi vardı: küf tehdidiyle bana gözdağı veriyordu.
Kim mi?
Çamaşır makinesi…
Evdeki her aletin farklı bir talebi var: çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, süpürge… Biri ‘Tuzum bitti’ derken, öteki ‘Çekmecemde küf tespit ettim’ diyor. Bir diğeri ‘Güncelleme yapıyorum, bana dokunma’ diyor. Yapacağım işleri bir siz söylememiştiniz, sağ olun ya.
Şaka bir yana, bu akıllı ev aletleri gerçekten büyük bir rahatlık. Malum, makinelerin uzun ömürlü olması için bakımları yapılmalı, temizlenmeli, yağı tuzu eksik edilmemeli. Tabii bunları takip etmek de ayrı bir zaman yönetimi işi. Akıllanınca ne zaman ne istediklerini kendileri söylemeye başladılar. Benim bakımlarını takip etmek için ayrı bir takvim yapmama gerek kalmadı.
Bu sabah ki mesajım çamaşır makinesindendi: ‘Deterjan çekmecemde küf olabilir. Bu yıkama kaliteni etkiler. Beni temizle’ diyordu. Peki canım, sıraya gir… Temizleyeceğim seni, ama önce kahvemi içeyim.

Kahvemden tam bir yudum almış, anın keyfini çıkarıyordum ki bu kez fırından uyarı geldi: ‘Yazılımımı güncelliyorum. Beni elleme’
Sende beni elleme ya! Kahvemi içiyorum. Ama tabii beni dinlemedi. Derken bir baktım, bulaşık makinesi ‘Parlatıcı ekle’ diyor. Hadi süpürge, senin derdin yok mu diye düşünürken o da ‘Toz haznemi boşalt’ dedi. Hepiniz aynı anda mı taleple geliyorsunuz, anlamadım ki. Sırayla gelseniz… Adım adım…
Neyse ben önce kahvemi içeyim, kendime geleyim, sıra size de gelir. Zaten akıllısınız ama daha tam akıllanamamışsınız. Benden isteyeceğinize kendiniz yapsanız ya!
Yakında evler için de bu uyarı sistemini çıkarırlarsa hiç şaşırmam. Belki de yapmışlardır. Belki bir yerlerde bir ev ‘Camlarım o kadar kirli ki, dış dünyayla bağım koptu, varoluşumu sorguluyorum’ diye mesaj atıyordur. Bir diğeri ‘Zeminim toz içinde; temizlik olmadan ben kimim ki?’ diye benliğini sorguluyordur.
Ev aletleri akıllandı ama bu zeka bilinç getiriyor mu, işte orası şimdilik bir muamma. Ben ise kahvemi elime almış, bir yandan taleplerini dinliyor bir yandan düşünüyorum: Teknoloji mi bize hizmet ediyor, biz mi ona?
Bir yandan da her uyarıda bana kendimi hatırlatıyorlar: ‘Sende bir bakım istiyorsun. Senin de haznelerin doldu, senin de arada güncellenmen gerek.’