Cemreler teker teker yeryüzüne düşerken baharda tatlı bir uyanışa başladı. Dallardaki tomurcuklar bile insana huzur veriyor. Evet, bir kış insanı değilim baharı seviyorum, hem baharı kim sevmez ki?
Buralarda bahar tam anlamıyla kendini gösterdi diyemem, zaten daha martın başındayız birazcık daha zamana ihtiyacımız var. Hava aşırı soğuk olmasa da yağmurlarla güneşe hasret kaldık diyebilirim, güneşi özledim. Güneş kendisini saklasa da etrafta baharın gelişini hissetmek keyif veriyor.
Her iklim, her kültür bir şekilde kendine göre baharın gelişini kutluyor. Lüksemburg’da da Karnaval haftasından sonraki ilk pazar günü pagan geleneklerinden miras kalan Buergbrennen denilen şenlik ateşleri yakılıyor. Bu gelenekle kışa güle güle diyerek yani kışı yakarak bahara Hoş geldin diyorlar. Şenlik ateşlerinde kullanılan odun parçaları ise eski noel ağaçları oluyormuş. Buergbrennen, ılık bahar havasının soğuk kış günlerinin yerini almasını temsil ediyor.
Herkesin baharın tazeleyen havasına ihtiyacı var, kültürler farklı olsa da gelenekler hep benzer.
Bende baharla birlikte canlanma umudundayım, içimdeki daha çok yaz sesini dinlemek için baharı bekliyorum sanırım.
Sevgiler…