Günlerden bir gün hiç aklında yokken kendini yoga felsefesi okur, yoga konuşur bulan bir kız varmış.
Hiç beklemediği anda bu kızın kuzeni yogaya başladığını söylemiş ve tam senlik demiş. Kızımız kuzenine benim zamanım yok yogayla falan uğraşamam derken kitapçıda karşısına Acemi Yoginin El Kitabı çıkmış; kızımız meraklı, bu kitabı da okumadan yapamamış. Okuduklarının etkisiyle tamam ben yoga yapmalıyım demiş ve internette evine yakın yoga kurslarını araştırmaya başlamış. Kendine itiraf etmese de kitapta okuduğu “Spiritüel anlamda hazırsanız, mutlaka kendinizi bir yoga kursuna bakınırken veya internette konu ile ilgili araştırmalar yaparken bulacaksınız. Yogaya başlamanın zamanı gelmiş ve evren gerekli lojistik ayarlamaları yapmaya başlamıştır bile.” cümlesinin payı büyükmüş. Evren karşıma bu kitabı çıkardığına göre, yogaya başlamalıyım diyormuş ama aynı evrenin kendisi için planlarından haberi yokmuş.
Çok uzun sürmeyen bir araştırmadan sonra kendisine bir yoga kursu bulmuş ve cuma akşamlarını kursa ayırmaya karar vermiş kızımız. İlk günün heyecanı ve hevesiyle işten izin alıp erkenden gitmiş yoga kursuna. Kursa dersten 45 dakika önce gelmiş gelmesine ama oda ne kapıyı açan yok. Kapıya ulaştığında daha zile basmadan “burası mı?” diye şüpheyle yaklaşsa da, bir mat yeter yoga için apartman dairesi olması fark eder mi diye düşünerek kendini ikna etmiş. Gel gör ki yarım saat kapının önünde beklemesine rağmen gelen giden olmamış ve kızgın bir şekilde binmiş arabasına ve evine gelmiş.
Evrenin kendisine yogayı boş ver mesajını algılayamamış kızımız ve ertesi gün bulduğu başka bir yoga kursunun kapısını çalmaya gitmiş. Onu görünce ise ilk gittiği merkezin yeri cennet gibi gelmiş. İkinci bulduğu yoga kursu, bir börekçinin üstündeymiş. Kapıyı açan yoga hocası sempatik gelmiş, pozitif gelmiş ama börekçinin üstünde nasıl olur ki diye düşünmüş. Tam kapıdan çıkarken yoga hocasının derse gelmeden önce 2 saat yemek yeme, yersen badem falan ye demesi üzerine ise börekçinin üst katında aç karnına yoga bana göre değil diye düşünmüş; tabi bunu kendine itiraf etmesi de iki gününü almış ve yoga kursu arayışlarına ara vermeye karar vermiş.
Kızımız inatçı, illa ki yogayı denemek istiyormuş, hayal ettiği gibi bir kurs bulmasının mucize olacağını düşünmeye başlamış. Okuduklarının ve internette gördüğü resimlerin etkisiyle en azından bir apartman dairesinden dönüştürülen yoga kurslarına katılmak istemiyormuş. Mademki apartman dairesinde oluyor bu yoga o zaman evde yaparım diye düşünüyormuş kızımız. İnternetteki kurs araştırmalarının yerini şimdi yoga videoları araştırmaları olarak değişmiş. Eğer ki evde zaman bulabilirse you tube kanallarından yoga öğrenmeye niyetlenmiş. Bakalım yeni hevesi ne kadar sürecekmiş kızımızın 🙂
Bekliyorum devamını 🙂
Umarım devamı gelir diyorum 🙂