Sevgili yaz nerelerdesin? Haziranın 10’u oldu ama hala senden bir ses yok. Unuttuysan sıcakların başlaması gerektiğini hatırlatayım sana istedim. Hadi gel birlikte bakalım yaz mevsiminde ne olması gerektiğine;
Bu mevsimde havalar ısınır, bizler serinlemek için dolaptan yeni çıkmış bol sulu, tatlı, buz gibi karpuz yeriz. İçimiz serinler o karpuzu yerken.
Deniz kenarına gidip, Uzanmışım kumsala, Güneş damlar içime, Kurumuş dudaklarımda, Unutulmuş bir beste, Yaşıyorum aheste diye şarkı söyleyerek güneşlenir, çok sıcak olduğunda denize atarız kendimizi.
Tam öğlen sıcağında, evimize döner en serin köşeye gidip kıvrılırız elimizde kitabımızla; bir bakmışız o serinlikte uyuyakalmışız.
Akşamüzeri yine gideriz deniz kenarına, sabahın miskinliği üzerimizden gitmiştir, bol bol yüzeriz, kendimize geliriz.
Akşam yemeklerimizi balkonlarımızda güneşi batırırken yeriz, eh birde İzmirliysek hafiften demleniriz. Sonra ver elini bol muhabbet…
Bak Sevgili Haziran ayı işte bu gibi küçük şeylerle mutlu olup rahatlarız biz, o yüzden artık kendine gelsen diyorum. Tamam, bu yukarıda söylediklerimin hafta içi çalışırken hepsini yapamıyor olabilirim, ancak bu çalışmayanların ve tatilde olanların hakkını elinden almanı gerektirmez. Kendim için değil, tatilde olanlar için istiyorum. Çok şey mi istedim sevgili Haziran ayı?