Sade Bir İtiraf

Ekim ayında başladım sadeleşmeye… İlk başlarda bir hevesle çok güzel gidiyordu, sonra yavaşladım, hatta sadeleşme adına yazdığım hızlı başladım yazımda da yorulduğumu yazdım. Ve şimdi diyorum ki ben bu sadeleşme yolunda raydan çıkıyorum…

Evet, ne yazık ki durum bu,  en büyük zaafımı sadece koltuk altına itmişim onu anladım. Kendimi bıraktığım an yine kitap alışverişlerine başladım. Kitabı alışverişten mi sayıyorsun demeyin, ne yazık ki sayıyorum çünkü daha evde okuyacak kitaplarım varken gidip yenisini alıyorum. Sadeleşmeye ilk başladığımda evdeki kitapları okuduktan sonra e-kitap olarak satın alacağım demiştim. Evdeki stoklarım erimeye başladığında kendimi kitapçıda buldum ve elimde kitaplarla çıktım yine. Ve yaklaşık bir aydır her hafta kitapçıdan elim dolu çıkıyorum. Elvan ne oldu sadeleşmeye diyorum kendime.

Bir yandan da iyi ki diyorum tek zaafım kitaplar ya bir de giysiler olsaydı ya da pahalı ve gereksiz ıvır zıvırlar… Sadece kitap alımlarında kendimi iyileştirdiğim bir nokta var ki çerez kitap alımlarımı azalttım. Ya ilgi alanımla ilgili kitaplar alıyorum, ya da gerçekten sevdiğim yazarların kitaplarını satın alıyorum. Peki, bu bahaneler de alma eylemimi kendim için meşrulaştırmaktan başka bir şey değil mi? Evet, öyle, sadece kendimi satın almaya ikna ediyorum, satın almanın yaşattığı anlık mutluluğu yaşamaya davet ediyorum kendimi.

Tabi bu yolda edindiğim güzel alışkanlıklar var diyorum bir de kendime ama düşününce gerçekten alışkanlık haline getirdiğim tek şey düzenli kahvaltımı yapmak olduğunu görüyorum ve bir de paketli gıdaları azalttığımı. Artık abur cubur yemiyorum, çikolata aşkımı da azalttım ama sadece bu kadar. Sağlıklı yaşam adına yapmak istediğim düzenli sporu hala yapmıyorum, hafta sonlarımı her hafta sonu olmasa da ihtiyacım olmadığı halde alışveriş merkezlerinde geçirebiliyorum. O yüzden çuvalladım diyorum.

Peki, bu noktada ne yapmalıyım? Pes edip eski elvan mı olmalıyım? Tabiki de hayır, çok fazla alışkanlık edinmiş olmayabilirim, evdeki fazlalıklarımdan hala kurtulmamış olabilirim ama yaptıklarımı da çöpe atamam. O yüzden bahar başlarken yeni bir yola çıkmaya karar verdim:

Minimalizm ile ilgili bloglarda birçok challenge gördüm, kendimde bir tanesini yapmayı denemiştim. Yarım olarak yapmıştım da. Evdeki fazlalıklarımdan kurtulmak adına yeni bir challenge yapmayı düşünüyorum; #465 challenge. O ne mi? 30 gün boyunca her gün bir artırarak evden fazlılık eşyalarınızdan kurtuluyorsunuz. 1.gün 1 eşya, 2.gün 2 eşya, 3.gün 3 eşya şeklinde 30 günün sonunda 465 parça eşyanız elden çıkmış oluyor.  Bakalım bir ayın sonunda kaç parça eşya elimden çıkmış olacak?

İkinci bir uygulamam da istek mi ihtiyaç mı listesi olacak. Nasıl mı? Küçük bir excel tablosu yardımıyla, yaptığım harcamaların istek mi ihtiyaç mı olduğunu kayıt altına alacağım ve bakalım bir ayın sonunda harcamalarımın yüzde kaçı ihtiyaç olacak? Alışveriş sırasında kendime bunu gerçekten istiyor muyum diye soruyorum ama son zamanlarda bu sorunun cevabında kendimi kandırdığımı fark etmeye başladım. O yüzden bu tablo bana bir yol gösterecek.

Bakalım bir ayın sonunda durumum ne olacak? Hala boş harcamalarım ve kurtulamadığım eşyalarım mı olacak yoksa tekrar sadeleşmeye başlayan bir elvan mı? Sizde bana katılmak ister misiniz?

2 thoughts on “Sade Bir İtiraf

    1. çok teşekkür ederim, doğru yolda olduğumu bilmek daha da motive edici 🙂 sizinde blogunuzu inceledimi takip edeceklerim arasındasınız 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir